23 Eylül 2011 Cuma

Uyusun da büyüsün


Eşim şehir dışından bir iş almıştı ve sürekli şehir dışına gitmek zorunda olacaktı. Bu sebeple İdil tam 1 aylıkken doktor kontrolünün hemen ardından Eskişehir’e gittim ailemin yanına. Aslında annemle birlikte döndük demek daha doğru olur. Böylesi hem benim için çok daha rahat olacaktı, hem de babamı daha fazla yalnız bırakmamış olacaktık.

Daha önce de bahsettiğim gibi ilk ayımız çok da problemli geçmemişti. Birinci ayın sonunda iyice düzene girmeyi beklerken bir anda uyku problemlerimiz baş gösterdi. Gündüz uykuları yok denecek kadar azaldı. Çok zor uyuyordu, tam yerine koyarken uyanıyordu, uyanmasa bile hemen sonrasında sıçrayarak uyanıyordu, ya da sorunsuz bir şekilde uykuya dalsa bile yarım saatten fazla uyumuyordu. Zaten gün içinde yeterince uykusunu alamıyordu ve akşam saatlerinde iyice uykusu geldiği için sürekli ağlıyordu. 3-4 saati buluyordu uyuması ağlama nöbetlerinden sonra sakinleşmesiyle birlikte. Emzirerek uyutamıyordum o dönemde, çok ağlıyordu ve direniyordu. Kucakta, göğsümüzde uyuyordu sadece pışpışlanarak. Aslında anneannesinin göğsünde demek daha doğru olur. Bu işi benden çok daha iyi beceriyordu annem nedenini bir türlü anlayamasam da. Zaten iyice geç saatlerde uyuyordu ve her gece 3’te uyanır olmuştu kurulu saat gibi. Ve hava aydınlanana kadar yaklaşık 2 saat boyunca uyumuyordu. Sürekli ağlıyordu bu süre içinde, sonunda bitap düşüp tekrar uyuyordu ve yaklaşık 1,5-2 saat daha uyuyordu. Birkaç hafta sonra pusetini eve çıkarma fikri geldi aklımıza. Puseti bizim kurtarıcımız olmuştu. Çünkü artık ne annemde, ne de bende hal kalmamıştı. Zaten iri bir bebek olarak dünyaya gelen İdil, tam gaz kilo almaya devam ediyordu ve 2. ayın sonunda 7 kilo olmuştu bile. Saatlerce kucakta taşımaktan dolayı ne elimiz, kolumuz tutuyordu, ne de belimiz. Gündüzleri pusetinde uyumaya başlamıştı kısa da olsa. Gece nöbetlerinde de yine pusetinde sakinleştirip, uyutup yatağına alır olmuştum. Puset benim vazgeçilmezim olmuştu artık.

Sonra 2. ay kontrolü için tekrar Ankara’ya döndüm ve yaklaşık 1 hafta kadar kaldım. Tekrar Eskişehir’e döndüğümde çok büyük bir fark vardı uykularımızda. Evet, belki hala zor uykuya dalan bir bebekti İdil ama artık gece 3-5 nöbetlerimiz sonra ermişti. Akşam 9 civarında uyuyordu, yaklaşık 5 saatlik bir uykudan sonra uyanıyordu, uykusu hiç açılmadan emziriyordum ve bir 3 saat falan daha uyuyordu, sonra tekrar bir uyanış ve sonrasında 1,5-2 saatlik bir uyku daha ve sabah oluyordu. Hatta tam 2,5 aylıkken gittiğimiz ilk tatilimizde bile bozulmamıştı bu düzeni. Tek fark ilk uykuya geçişi pusette yapmasıydı. Gece odaya geçince onu tekrar yatağına alıyorduk ve aynı periyotta uykusuna devam ediyordu. Sonraları gündüz uykularında ayakta sallamaya başladım çünkü puseti sürekli ev ve araba arasında taşımak çok zor oluyordu tek başıma. Bir süre öyle devam etti ama sonrasında ayakta sallamayı da reddetti günlerce süren çabalarıma rağmen. Tekrar pusete geri dönüş yapmıştık ki onu da istememeye başladı bir anda. Sadece emzirerek uyutur olmuştum ama yine de fena sayılmayan bir düzeni vardı. Büyüyordu artık kızım…

…mı acaba?

Sonra ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum ama kızımın düzeni bir anda bozuldu 3,5 aylıkken. Önceleri uyuduktan 2-3 saatlik ilk uykudan sonra saat başı uyanmaya başladı. Çok kısa bir süre sonra daha da beter hale geldi ve o ilk 2-3 saatlik uykuda kayboldu. Yarım saatte bir uyanır hale geldi. Bazen arada 1 saat ya da biraz daha fazla uyuduğu oluyordu ama genelde her yarım saatte bir uyanıyordu. Günlerce süren uykusuz gecelerin ardından daha fazla dayanamayarak pes ettim ve yanımda yatırmaya başladım. İyi mi ettim, kötü mü hala emin değilim ama artık belli bir saate kadar park yatağında yatırıyorum, belli bir saatten sonra kendim de uyuyabilmek için yanıma alıyorum. Artık tam bir kısır döngü içerisindeyim, bu durum onu iyice bana bağımlı kılıyor ama kızım asla başka türlü uyumaz oldu.

Belki bu satırları okurken aklınıza bir sürü alternatif yöntem ve çözüm yolu geliyordur ama bu süre içinde denenebilecek her şeyi denedim. Sonuç olarak kızım şu an 6,5 aylık ve sadece emerek uyuyor ve biz hala yan yana yatıyoruz. Bense hala farklı şeyleri deneyerek bir gün her şeyin düzene gireceğini umuyorum

Hiç yorum yok: