22 Eylül 2011 Perşembe

Çekirge misali


İlk doğduğu günden itibaren duymaması gereken çok ufak sesleri bile duyuyordu uykuya dalmak üzereyken ya da uykusunda. Her sesi duyması mı buna sebep oluyordu, yoksa bir türlü derin uykuya geçememesi mi bilmiyorum ama sürekli sıçrıyordu bebeğim. Sürekli araştırıyordum, farklı doktorlara soruyordum ama cevap hep aynıydı. Bazı bebeklerde görülebilen bir durumdur, ortalama 6 ayda, ya da en kötü ihtimalle 1 yaş civarında geçer. Eğer sıçradıktan sonra ellerde, kollarda kasılma gibi bir durum olmuyorsa korkulacak bir şey yok, nörolojik bir şey değildir. Tamam, kötü bir durum değil ama bebeğim uyuyamıyordu bu yüzden ve ben perişan oluyordum. İlk ayın sonunda zaten zor uyuyan bir bebek haline gelmişti, çoğu zaman daha beşiğine koyarken uyanıyordu uykusunun çok hafif olmasından dolayı. Uyutup, iyice dalmasını da bekledikten sonra yerine koyarken sırtımdan, o anki hareketimle kemiklerimden gelen çıt sesine uyandığını bilirim. Yerine koyarken uyanmasa bile üç beş saniye sonra sıçrayarak uyanıyordu. Başında ne olur uyanmasın diye bekler olmuştum yatırdıktan sonra. Bir sıçradı, iki sıçradı…oh tamam uyanmadı, bu sefer daldı diye düşünürken bir sıçrayış daha… Veeeeeee üçüncü sıçrayışta gözlerini açıyordu. Bütün o uyutma seremonisine sil baştan başlıyorduk. Yüzüstü yatırmamı söyleyenler olmuştu hem sıçrama sorununu çözer, hem de daha kaliteli bir uykusu olur diye ama ben bir türlü cesaret edemiyordum. Eğer kızımı yüzüstü yatırırsam, bir saniye bile gözlerimi kapayamayacaktım ya nefes alamaz, ya uykuda fark etmezse diye. Yaklaşık 4 aylıkken sırtüstü yatarken yüzüstü dönmeyi öğrenmişti. Sonra bir gece daha sonra değineceğim uyku problemlerimizden dolayı yan yana yatarken bir anda kıpırdamasıyla uyandım sabaha karşı. Yaklaşık 4,5 aylıktı. Uyku sersemiydi ama gözleri açıktı ve yan dönmeye çalışıyordu sanki. Birinci denemede başarısız oldu, ikinci deneme yine başarısız... Üçüncü deneme çok daha kuvvetliydi ki bir anda kendini yüzüstü buldu. Hiç dokunmadım, izledim. Kafasını sağa çevirdi olmadı, düz koydu olmadı, sonra sola doğru çevirdi ve uyumaya devam etti minik kızım. Tabi ben uyumayı bırakıp onu kontrol ettim uyanana kadar. O arada fotoğrafını çekmeyi de ihmal etmedim tabi ki. Sonraki birkaç gün sadece öğle uykularında yine kontrollü bir şekilde yüzüstü yatırdım. Gerçekten de asla yarım saati geçmeyen öğle uykuları 1 saati geçkin bir süreye uzamıştı ve artık sıçramıyordu. Birkaç günün sonrasında, başını artık tamamen kontrol edebildiğinden emin olduktan sonra geceleri de yüzüstü yatırmaya başladım. İşte o gün bu gündür artık sıçramıyor kızım.

Hiç yorum yok: