4 Ekim 2011 Salı

Bababababa...

Zaman ne de çabuk geçiyor ben farkına bile varamadan. Tam 7 aydır kalbim bir başka çarpıyor. Mutluyum ben; onu ellerimle büyüttüğüm için, onunla birlikte büyüdüğüm için... Nasıl bir duygudur ki bu, bir çığ gibi büyüyor sevgisi içimde her geçen gün. Bazen yorulduğumu hissettiğimde bir an önce uyusun diye gözlerine bakarken,  biraz uzun uyuduğunda onu koklayıp öpebilmek için uyansın diye beklemek mi annelik dedikleri acaba?

Dedim ya, bugün 7 aylık oldu benim kızım… Hem küçücük hala, hem kocaman. Hatta o kadar kocaman bir kız oldu ki, üç gündür bülbül gibi şakıyor resmen. Tamam kabul ediyorum, çok uğraştım önce anne demesi için ama o tam üç gündür dur durak bilmeden, bir şeyleri başarmış olmanın verdiği o en büyük keyifle ‘bababababababa’ diyor.

Bir de kime çekmiş bilinmez, çok inatçı, çok asi bir kızım var benim. Yapmak istemediği hiçbir şeyi yapmıyor. Oyunla bile yaptıramıyoruz çoğu zaman istemediği bir şeyi. Bu aralar en nefret ettiği şey ana kucağında oturmak.  O kadar direniyor ki oturmamak için, öyle bir köprü kuruyor ki, oturtabilene aşk olsun! O kadar geriyor ki kendini, zorlamak da mümkün değil, beline bir şey olacak korkusuyla.

Hala desteksiz oturamıyor, zaten oturmayı da sevmiyor. Oturtmaya çalıştığımda ayakları ile yerden güç alıp ayağa kalkmaya çalışıyor sürekli. Bu gidişle, oturmayı öğrenmeden ayağa kalkacak benim kızım.


Ek gıda maceramıza gelince; hala yoğurt yemiyor, meyveyi ise canı istediği kadar yiyor. Ben de iyice soğutmamak adına hiç zorlamıyorum. Bu ay kahvaltıya, sebzelere, çorbalara başlayacağız. Bakalım ilerleyen günlerde bizi neler bekliyor…

1 yorum:

Codid dedi ki...

Sana bayılıyorum İdil.....nice aylara,nice yaslara..şimdi babababa diyor olabilirsin,söylemekten en fazla mutluluk duyacağın kelime hep ANNE olacak..çünkü annen seni Cook başka seviyor..