tag:blogger.com,1999:blog-89256879312405788722024-03-05T16:36:26.406+03:00idil'in getirdikleriidilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.comBlogger31125tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-81603026907148350182013-03-04T00:34:00.001+02:002013-03-04T00:34:46.646+02:00Kocaman küçüğüm...<span style="-webkit-composition-fill-color: rgba(130, 98, 83, 0.0976563); -webkit-composition-frame-color: rgba(191, 107, 82, 0.496094); -webkit-tap-highlight-color: rgba(26, 26, 26, 0.296875); -webkit-text-size-adjust: auto; font-family: Noteworthy; font-size: 18px; font-weight: bold; line-height: 24px;">Tam 2 yil oldu sen hayatima gireli. Hayata baska bir gozle bakmayi ogreneli... Hem kocaman oldun, hem kucucuksun... Beraber buyuyecegiz sanirim seninle :) Beni anne yapanim, iyi ki varsin! Hep mutlu ol, hep gul, hep benimle ol...</span>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-16209939847796172592012-07-17T15:27:00.002+03:002012-07-18T15:10:44.371+03:00Biiii<br />
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Bu sefer tembelliğin dozunu biraz fazla kaçırdım sanırım…
Aslında tembellik mi bilmiyorum, İdil o kadar hareketlendi ve o kadar bana
düşkün bir çocuk oldu ki gerçekten vakit bulamıyorum yazmaya. Bir de yaz geldi,
artık daha çok dışarıdayız. Vakit gerçekten yetmiyor bana bu son aylarda. Tabi
yazmadıkça daha çok birikiyor yazacak şeyler, daha zor geliyor insana ve
başlıyor bir kısır döngü. Ama bugün buna son verme vaktidir dedim ve işte
buradayım. Bu son 4 ayı nasıl özetleyebilirim hiç bilmiyorum.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4mm7v8T4lKujBZ1KqTzDQKXjd2blkU-NEJnnauzo47BI3JbEgibeF-ejHAPBljnhpeZLG68wd8bcSMv08EVuI2hWda8gGGnfD9nbaoTRK3nZMCdORTdQUOmFgt3gDY3HOM7xgwRN5cfzK/s1600/Resim+511.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4mm7v8T4lKujBZ1KqTzDQKXjd2blkU-NEJnnauzo47BI3JbEgibeF-ejHAPBljnhpeZLG68wd8bcSMv08EVuI2hWda8gGGnfD9nbaoTRK3nZMCdORTdQUOmFgt3gDY3HOM7xgwRN5cfzK/s400/Resim+511.jpg" width="300" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Kızım büyüyor… Her geçen gün yeni bir şeyle çıkıyor karşıma…
Son iki aydır iyice dillendi, kendini çok daha iyi ifade edebiliyor. Bir sürü
yeni kelimemiz var, işte dilli düdükten inciler:</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Anne (anne)</div>
<div class="MsoNormal">
Baba, bubaaaa (baba) eğer ağlıyorsa ve acıtasyon yapıyorsa baba
bir anda bubaaa oluyor</div>
<div class="MsoNormal">
Dede, dide (dede)</div>
<div class="MsoNormal">
Haff, havvv (havhav, köpek)</div>
<div class="MsoNormal">
Pis pis (pisi pisi, kedi)</div>
<div class="MsoNormal">
At (top)</div>
<div class="MsoNormal">
Attdınnn (atmak)</div>
<div class="MsoNormal">
Aççç (aç, çıkar)</div>
<div class="MsoNormal">
Annn (araba ve tekerlekli her şey)</div>
<div class="MsoNormal">
Sssss (su)</div>
<div class="MsoNormal">
Mama (mama, yemek)</div>
<div class="MsoNormal">
Meme (meme)</div>
<div class="MsoNormal">
Emmm (emmek)</div>
<div class="MsoNormal">
Biii (bir)</div>
<div class="MsoNormal">
Ayya (ayran)</div>
<div class="MsoNormal">
Tssss (sıcak)</div>
<div class="MsoNormal">
Çişşş (çiş) tabi ki tuvalet eğitimi yok henüz, geldiğinde
değil, gördüğünde ve duyduğunda söylüyor</div>
<div class="MsoNormal">
Bıjı bıjı (bıcı bıcı)</div>
<div class="MsoNormal">
Eeee eeeee (uyuma sesi)</div>
<div class="MsoNormal">
Pişşş pişşş (bebeğini uyuturken)</div>
<div class="MsoNormal">
Ci (cik cik, kuş)</div>
<div class="MsoNormal">
Ce-eeee (ce-eeee)</div>
<div class="MsoNormal">
Auuuvvv (miyav)</div>
<div class="MsoNormal">
Gu, gann (balık) çok alakalı değil ama gluk gluk balık
sesinden cıktı</div>
<div class="MsoNormal">
Aaç (ağaç)</div>
<div class="MsoNormal">
Hoppaaa (hoppa)</div>
<div class="MsoNormal">
Bebi (bebek)</div>
<div class="MsoNormal">
İiiii (eşek sesi) ama içine çekerek çıkartıyor o sesi<br />
Cici (cici)<br />
Mooo (mööö, inek)<br />
Meeee (meeee, kuzu, koyun)<br />
Bebe (pepee, en sevdiği çizgi film)<br />
A a (vak vak, ördek) <br />
Dınnn (dın dın, gitar, piyano vb muzik aletleri)</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Çok inatçı bir kızım var benim, her şeyi kendi yapmak
istiyor, yaptırmayınca kıyametleri koparıyor. Yemeğini kendi yemek istiyor,
yavaş yavaş çatal kaşık kullanmaya başladıysa da sulu şeylerde ya kaşığa
alamıyor, ya da azıcık aldıysa ağzına götürene kadar çoktan dökülmüş oluyor.
Ama hala iştahı olan bir bebek olmadığı için bir yandan kendi oyalanırken bir yandan
yedirmeye çalışıyorum iç beş kaşık. Ama ilginç olan şu ki, en baştan beri sofra
kültürü oluşun diye hep bizimle, masanın kenarında oturttuysam da en azından
toplu yemek yenen akşam yemeklerinde ve Pazar sabahları, İdil kalabalık bir
sofrada çok şımarıyor ve yemek yemek istemiyor. Bir de birkaç çeşidi masada
gördüğü an kesinlikle hiç birinden yemek istemiyor.</div>
<div class="MsoNormal">
Bir de çorba gibi çok sulu şeyleri sevmiyor, daha kıvamlı ve
sert olmayan çiğneyebileceği taneli seyleri daha çok seviyor. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMl8-XR8tHSL5moa5_Cxfs0fxOY37rTck3nTiC2RlNiyexu-NEhW4jUg2Z2wzEncNuc4K4GdRupykLFXDmGAVfvjn_8aWRsJPOGfZTVl91Xco6SHTzDyotMxkNy5NY00y7bWVT_p5SzRcb/s1600/Resim+533.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMl8-XR8tHSL5moa5_Cxfs0fxOY37rTck3nTiC2RlNiyexu-NEhW4jUg2Z2wzEncNuc4K4GdRupykLFXDmGAVfvjn_8aWRsJPOGfZTVl91Xco6SHTzDyotMxkNy5NY00y7bWVT_p5SzRcb/s400/Resim+533.jpg" width="300" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Uyku düzenimiz hala aynı, hala berbat, hala gecede sayısız
uyanmamız var. Ama buna rağmen sanki uykuları biraz daha ağırlaştı gibi. Tam da
16 ayı doldurduğu bu günlerde sanki gündüzleri tek uyku yapmaya başladı. Gerçi
akşamüstü saatlerinde arabaya binerse, orda ikinci uykuyu muhakkak uyuyor.
Sanırım şu an arada bir dönemdeyiz.</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Baba aşkı hala tam gaz devam ediyor. Her sabah, bubaaa diye
diye ağlayarak yolcu ediyor babasını eğer baba gitmeden uyanmışsa. Bir de
özellikle babasını eşyalarını, göstererek, gururla baba, baba diyor sürekli.
Ayakkabı, çekmeceden çıkarılmış çoraplar, terlik, pantolon, tişört vs. ne
bulduysa o an, bana gösterip baba diyor. Tabi arada benim kıyafetlerimi de
babanın sanıyor, o ayrı. </div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Bu arada biri 14 aylıkken, biri 15,5 aylıkken iki hastalık
daha atlattık. İlkinde sebepsiz, 3 gün süren bir ateş, sonunda ortaya çıkan
döküntü ile 6. hastalık geçirdi. İkincisinde, Antalya tatilimizde, ateş ile
başlayan ve ağzında, dilinde çıkan aftlar, ve tüm vücudundaki irili ufaklı
döküntüler ile viral stomatit teşhisi konuldu. Günlerde ne yemek yiyebildi, ne
su içebildi. Hatta, tükürüğünü bile yutamıyordu. Çok zorlandı, çok canı yandı
yavrumun. Bu arada daha da daha da daha da düştü memeye…</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4CfQ5icMGiv2qd2MQ8xm-Z2E3h-zOLc-Er9QtIOGzCHvh9TtXbgm-kp47iquI_Ex4Rpvg1fYbFgz-VWSpwM5NGUolOUZ54TznzBmwst3e5IZqvYL7EwqfKjNU84MOln811EJGad8oF7eK/s1600/Resim+579.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4CfQ5icMGiv2qd2MQ8xm-Z2E3h-zOLc-Er9QtIOGzCHvh9TtXbgm-kp47iquI_Ex4Rpvg1fYbFgz-VWSpwM5NGUolOUZ54TznzBmwst3e5IZqvYL7EwqfKjNU84MOln811EJGad8oF7eK/s400/Resim+579.jpg" width="300" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Antalya demişken, İdil burcunun hakkını verdi, ve tam bir
balık oldu. Geçirdiği ağır hastalığa ragmen sudan vazgeçmedi. Yeter ki kolluğu
olsun kollarında, çocuk havuzu, büyük havuzu, gece gündüz fark etmedi onun
için. Gece uykusunda olması gereken saatlerde bile odamızın göl evlerinde
olması, ve hemen önümüzde havuz olması sebebiyle havuza girmek için ağladı
defalarca. Her seferinde de kendini suya sokturmayı başardı tabi. Deniz
dalgalıydı bayağı, o yüzden denizden havuz kadar keyif almadı ama yine de
korkmadı, girmemek için hiç direnmedi. Su kuşum benim…</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOk4A71gLbut5xMAfz_7U2LTLYd5BUlMHnPo9xz6DJL20igPoaxJMWln7-1mnHPJa_68iKtgpaQMWXdPJqOtWVA_DH1RrTlGIHUp7H0QPWK33FIHq1b35qtuP3GxbvJt1TYMp0mnl2q3nt/s1600/Resim+639.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOk4A71gLbut5xMAfz_7U2LTLYd5BUlMHnPo9xz6DJL20igPoaxJMWln7-1mnHPJa_68iKtgpaQMWXdPJqOtWVA_DH1RrTlGIHUp7H0QPWK33FIHq1b35qtuP3GxbvJt1TYMp0mnl2q3nt/s400/Resim+639.jpg" width="300" /></a></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Aslında bu 4 ayda yaşanmış o kadar çok şey var ki, sanırım
yazmak mümkün olmayacak. Ama şunu biliyorum ki, artık beni çok daha iyi
anlıyor, kendini çok daha iyi ifade edebiliyor. Ah bir de şu her şeyi yaptırmak
için avaz avaz ağlamaları olmasa, tadından geçilmeyecek</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Ben: “İdil, sen kaç yaşındasın?”</div>
<div class="MsoNormal">
İşaret parmağını havaya kaldıran idil: Biii</div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
O “biiii” demesi yok mu? Bir de hadi sarıl anneye dediğimde
o minik elleriyle kolumu sarmalayıp başını göğsüme yaslaması… Beni benden
alıyor…</div>
idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-22944824827045304662012-03-14T13:30:00.000+02:002012-03-14T13:30:10.112+02:00Tırtıl<!--[if gte mso 9]><xml> <w:WordDocument> <w:View>Normal</w:View> <w:Zoom>0</w:Zoom> <w:HyphenationZone>21</w:HyphenationZone> <w:PunctuationKerning/> <w:ValidateAgainstSchemas/> <w:SaveIfXMLInvalid>false</w:SaveIfXMLInvalid> <w:IgnoreMixedContent>false</w:IgnoreMixedContent> <w:AlwaysShowPlaceholderText>false</w:AlwaysShowPlaceholderText> <w:Compatibility> <w:BreakWrappedTables/> <w:SnapToGridInCell/> <w:WrapTextWithPunct/> <w:UseAsianBreakRules/> <w:DontGrowAutofit/> </w:Compatibility> <w:BrowserLevel>MicrosoftInternetExplorer4</w:BrowserLevel> </w:WordDocument> </xml><![endif]--><!--[if gte mso 9]><xml> <w:LatentStyles DefLockedState="false" LatentStyleCount="156"> </w:LatentStyles> </xml><![endif]--><!--[if gte mso 10]> <style>
/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:"Normal Tablo";
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-parent:"";
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin:0cm;
mso-para-margin-bottom:.0001pt;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:10.0pt;
font-family:"Times New Roman";
mso-ansi-language:#0400;
mso-fareast-language:#0400;
mso-bidi-language:#0400;}
</style> <![endif]--> <br />
<div class="MsoNormal">Soğuk kış günlerinde bir yandan hastalığa davet çıkaran, bir yandan da kurtarıcımız olan alışveriş merkezlerinden birinde, tam da bir mağazaya girerken müzik eşliğinde dönen oyuncak tırtılı gören kucağımdaki İdil, bir yandan sevinç çığlıkları atarak, bir yandan da eliyle çenemi sert bir hareketle ittirerek, görmemi istediği şeye doğru çevirdi yüzümü. Tabi ben çoktan görmüştüm ama daha önce hiç böyle bir oyuncağa binmediği için, ve yaşının da çok müsait olmadığını düşündüğüm için çok da oralı olmayıp “aaaa, bak tırtıl” dedikten sonra mağazanın içine girdim. Çıkışta aynı hareketi tekrar yapınca acaba dedim ve beraber gittiğim arkadaşımla ve İdil’i ve kendinden 1 ay büyük olan arkadaşı Ata’yı tırtıla bindirmeye karar verdik. İyi ki de vermişiz böyle bir kararı... Çünkü İdil üzerinden kaç gün geçmesine rağmen cep telefonum ile çektiğim videoyu izlerken bile sevinç çığlıkları atıyor</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdIUo2B16U0R-nO9s2vA5FBR3unjVmMVmHgOHqTeWlkN9t2Oyf8WkDPf5rJem6Z7SICrT33wWwjNuHDuNeWgCgKbz_TSIlA2GSMOzas_dWlf-rXs9P5VmX-Lhj4yDDuCvmt8dcYfOeaj5f/s1600/Resim+053.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdIUo2B16U0R-nO9s2vA5FBR3unjVmMVmHgOHqTeWlkN9t2Oyf8WkDPf5rJem6Z7SICrT33wWwjNuHDuNeWgCgKbz_TSIlA2GSMOzas_dWlf-rXs9P5VmX-Lhj4yDDuCvmt8dcYfOeaj5f/s400/Resim+053.jpg" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Minik kuzum benim, sen ne zaman büyüdün, ne zaman oyuncaklara binme, onlarla eğlenme yaşına geldin ve daha da önemlisi, daha önce hiç binmemişken nasıl oldu da bu minik tırtıldan bu kadar keyif alacağını önceden kestirebildin ve bunu bana anlatıp seni ona bindirmemi sağladın? Yoksa bu 1 yaş mucizesi mi?</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-70183708372954184002012-03-13T13:56:00.000+02:002012-03-13T13:56:58.134+02:00Fazla mı sosyaliz acaba?<!--[if gte mso 9]><xml> <w:WordDocument> <w:View>Normal</w:View> <w:Zoom>0</w:Zoom> <w:HyphenationZone>21</w:HyphenationZone> <w:PunctuationKerning/> <w:ValidateAgainstSchemas/> <w:SaveIfXMLInvalid>false</w:SaveIfXMLInvalid> <w:IgnoreMixedContent>false</w:IgnoreMixedContent> <w:AlwaysShowPlaceholderText>false</w:AlwaysShowPlaceholderText> <w:Compatibility> <w:BreakWrappedTables/> <w:SnapToGridInCell/> <w:WrapTextWithPunct/> <w:UseAsianBreakRules/> <w:DontGrowAutofit/> </w:Compatibility> <w:BrowserLevel>MicrosoftInternetExplorer4</w:BrowserLevel> </w:WordDocument> </xml><![endif]--><!--[if gte mso 9]><xml> <w:LatentStyles DefLockedState="false" LatentStyleCount="156"> </w:LatentStyles> </xml><![endif]--><!--[if gte mso 10]> <style>
/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:"Normal Tablo";
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-parent:"";
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin:0cm;
mso-para-margin-bottom:.0001pt;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:10.0pt;
font-family:"Times New Roman";
mso-ansi-language:#0400;
mso-fareast-language:#0400;
mso-bidi-language:#0400;}
</style> <![endif]--> <br />
<div class="MsoNormal">Yoksa fazla mı başına buyruk? Eğer bu kadar küçükken bile karakter dediğimiz bir şey var ise, İdil için başına buyruk, dik başlı ve fazla özgür tanımlamaları tam da yerinde olacaktır.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Yapmak istemediği bir şeyi asla ama asla yapmıyor. Çoğu zaman kandırmak bile mümkün olmuyor, çok çabuk sıkılıyor ve küçücük boyuyla <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>bana resmen meydan okuyor. Aslında bu baskın karakteri genel olarak hoşuma gitse de, bazen beni fazlasıyla zorluyor. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIW256_JUszpyZnuiDgyDPQIqNuKD1fho29uRMPOE2jkIjtGMQQKrAkGkew_h5GQIj4Zd1eq7nMM43QvWjpsyJfmC6fqNneL9ttg029y1Zdr1yuw2Csh3qC7iHJS5kiaaJmbklyMYbKZo9/s1600/Resim+012.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIW256_JUszpyZnuiDgyDPQIqNuKD1fho29uRMPOE2jkIjtGMQQKrAkGkew_h5GQIj4Zd1eq7nMM43QvWjpsyJfmC6fqNneL9ttg029y1Zdr1yuw2Csh3qC7iHJS5kiaaJmbklyMYbKZo9/s400/Resim+012.jpg" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Ve babacı bir çocuk olsa da, baba olmadığı zamanlarda, en güven duyduğu kişi olarak anneye sıkı sıkı bağlanır diye düşünüyorum çocuklar için gördüğüm kadarıyla ama bizim kız biraz farklı. Arkadaşlarımızla bir ortama girdiğimizde, benim kucağıma gelmek istemediği çok olmuştur. Bu duruma alışığım aslında ama geçen gün yaşadığımız bir olay var ki, beni gerçekten hayretler içerisinde bıraktı.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Akşamüstü bir alışveriş merkezine gitmiştik İdil’le, eşim de oraya gelecekti iş çıkışında. Eşimi beklerken büyük bir çocuk mağazasına girdim. İdil pusetinde durmadığı için kucağımdaydı ve sürekli yere inmek istiyordu. İndirince de raflardaki şampuanlara, oyuncaklara saldırıp hepsini yere indirmeye kalktı. Baş edemeyince tekrar kucağıma almak istedim ama çok direndi. Bize yardımcı olan genç bir erkek satış danışmanı halime acıyıp İdil’i kucağına almayı ve oyuncaklarla falan oyalamayı teklif etti ben rahat rahat bakabileyim diye. Benim için bir problem olmadığını ama biraz kilolu ve taşıması zor bir çocuk olduğunu söyleyip verdim İdil’i.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Sonra bakacaklarıma bakıp alacaklarımı seçtim ve kasaya doğru yol aldım. Bizim kız abisinin kucağında güle oynaya oyuncaklara falan bakıyor bu arada. Ödemeyi yaptıktan sonra yanlarına gidip önce teşekkür ettim<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>sonra da İdil’i almak için bir hamle yaptım... Ama o da ne?!! Bizim kız beni elinin tersiyle ittiriyor, ellerime vuruyor ve abisinin kucağına iyice yapışıyor. Ne yaptıysam, ne dediysem alamadım, biraz zorladım bu sefer de başladı ciyak ciyak ağlamaya. 10 dakika falan uğraştık. Çok ağlayınca abi de kıyamadı tabi. Kusura bakmayın sizi de işinizden ettik falan dedim, ama olsun, hiç önemli değil, benim keyfim yerinde dedi. Yere koyup öyle almaya çalıştım bu sefer de bacaklarına yapıştı. Baktım bu iş böyle olmayacak hemen eşimi aradım neredesin hadi çabuk gel, durum böyle böyle, İdil’i bir tek sen alabilirsin diye. Neyse ki asansördeymiş, hemen geldi. Tabi İdil büyük aşkını görür görmez kucağına atıldı. Bu arada hepimiz gülüyoruz tabi,. Karşı mağazadan da görmüşler kapının önündeki halimizi, iki bayan geldi yanımıza sizi izliyorduk, çok garip falan diye. Siz annesi misiniz diye sordular bana. Valla öyle ama, benim kızım biraz fazla sosyal sanırım dedim. Bu arada tam ayrılırken abi, babasının kucağındaki İdil’e gel gel yaptı tepkisini ölçmek için. Peki bizim kız ne yaptı dersiniz? Bütün o yaşananları bir anda unuttu… Elinin tersiyle ittirip bir yandan da alır beni korkusuyla ellerine vurmaya başladı. Eeeeee, buraya kadarmış abisi, ne de olsa artık büyük aşkının kollarında…</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-46915013197388161302012-03-13T13:17:00.001+02:002012-03-13T13:17:36.675+02:00Son zamanlar<div class="MsoNormal">Artık her geçen gün yeni bir şey öğreniyor, öğrendikçe mutlu oluyor. Yeni bir şeyler yapmanın hazzı mükemmeldir sanırım onun için… Ama daha da güzeli onu bu şekilde görmek…</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Artık burnunu, ayaklarını, ellerini, kulaklarını ve saçlarını gösteriyor, hatta baş ya da saç dediğimiz anda bile hemen elini kafasına götürüyor. Toka gördüğünde yine aynı şekilde eller hemen saça gidiyor. Tabi sadece göstermelik, yoksa hala toka falan taktırmıyor sacına çoğu zaman. Bir de göbüş nerde diye sorunca başlıyor göbeğine vurmaya hemen. </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">İlginç bir şekilde banyo küvetine karşı bir ilgisi var, sürekli içine girip oyun oynamak istiyor ki, bu da banyoda işim varken çok işime yarıyor. Yoksa ne açtığı dolaplarla, ne boşalttığı çamaşır sepetiyle baş edemiyorum. Bir de suya karşı ilgisi fazlalaştı ki, bu banyoyu bizim için daha keyifli hale getirdi. Banyoda içeri girer girmez ellerini ovuşturmaya başlıyor yıkayacakmış gibi, biz elimizi yıkarken hafifçe onun elini de yıkadığımızda mest oluyor.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Bu aralar en büyük keyfi, hemen evimizin önündeki boş arsada duran köpekleri ve kuşları izlemek. Köpekleri gördüğünde öyle bir “haf haff “diyor ki, adeta kendinden geçiyor. Tabi diğer hayvanlara da ilgisi çok büyük. Şimdilik hepsinin tek bir adı var, o da “haf haf”. Kedi gösteriyorum ve bu ne kızım diyorum, “haf haff” diyor hemen, “hayır kızım bu kedi, kediler miyav der” diyorum, yüzüme anlamış gibi bakıp tekrar “haf haf” diyor. Penguenin resmine bile “haf haff” diyor benim minik kızım. Atları görünce de direk üzerindeymiş gibi olduğu yerde yaylanmaya başlıyor. Atların ismi bazen “haff”, bezen “attt”</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Kelime dağarcığımız çok da farklı değil 1 ay öncesine göre aslında. “haf haf” bu aralar en sık kullandığımız kelime. Buna bir de inek anlamındaki “moooo” eklendi. Son olarak da hani burun dediğimde bir yandan burnunu gösterip bir yandan da “burrnnn” diyor.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"></div><div class="MsoNormal">Unutmadan yazmak istiyorum, hala ek gıdayla aramız iyi olmasa da İdil artık yoğurt yiyor, hem de bayıla bayıla yiyor… Bu da benim umudumu artırdı ek gıda konusunda açıkçası. Devamı gelir umarım…</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSeeOL67CX8FaxlNRZal13B91fxmxTWYm9E-S05tkB43C5vDHkyD0Jams04WZKacRfwqjAYIiRoqADZlFo_2pDqmW6Eea0hG5x_OgY1ze4v5F5lwbZTBs_th_dbhZqQVW9cIltR1uupQ1I/s1600/Resim+016.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSeeOL67CX8FaxlNRZal13B91fxmxTWYm9E-S05tkB43C5vDHkyD0Jams04WZKacRfwqjAYIiRoqADZlFo_2pDqmW6Eea0hG5x_OgY1ze4v5F5lwbZTBs_th_dbhZqQVW9cIltR1uupQ1I/s400/Resim+016.jpg" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"> Artık çok daha dengeli yürüyor, hatta koşar adımlarla ilerliyor bazen ara sıra kayıp düşse de... Artık özgürlüğünü de ilan etti ya, hiç eyvallahı kalmadı, ordan oraya gidiyor kafasına göre, arkamda annem var mı, güvende miyim, bu oda karanlık mı... Hiç biri umurunda değil. Hele bir de yolundan edecek olursanız, vay sizin halinize...</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-39658986404474751922012-03-12T14:05:00.002+02:002012-03-12T14:15:25.827+02:00İlk Yaş, İlk Kutlama<div class="MsoNormal">Aslında önceleri sade bir kutlama düşünürken, o da olsun, bu da olsun diyerek günler, hatta haftalar öncesinden başladım hazırlanmaya. Malum, aile kalabalık olunca, bir de arkadaşlar eklenince evde tek bir kutlamayla işin içinden çıkamayacağımı anlayıp biri evde yakın akrabalarla, diğeri dışarıda bir parti evinde arkadaşlarla olmak üzere iki ayrı doğum günü kutlaması yapmaya karar verdim. İlk iş olarak kendime bir tema belirlemek istedim ve her şeyi pembe kelebeklerle süslemeye karar verdim. Bir tek pasta ve kurabiyelerimizi temanın dışına çıkarak, bir <a href="http://www.hergune1yemek.com/" target="_blank">arkadaşımın</a> da dediği gibi, ileriki yılları için bir sürü pasta şekli seçebileceğiz ama “1” yaş sadece bir kere yaşanacak düşüncesiyle “1” şeklinde yaptırmaya karar verdim. Ama üzerinde pembe kelebeklerimiz çoktan yerini almıştı.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCI3oIu18jCzWMIIJrI-wMHsATyZSgboyCKOggPicqll723TzYy9vi_iobixye0KlU4_K-_STu_EtcHpNsZUKZ1BnRCX0TTER3IR9ZpWt-yMtlsU7KUJHcBSNT2b97SIoH5y27mExLLDd6/s1600/_MG_6633.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCI3oIu18jCzWMIIJrI-wMHsATyZSgboyCKOggPicqll723TzYy9vi_iobixye0KlU4_K-_STu_EtcHpNsZUKZ1BnRCX0TTER3IR9ZpWt-yMtlsU7KUJHcBSNT2b97SIoH5y27mExLLDd6/s400/_MG_6633.JPG" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhV6f0Y74CKCLUT0XPD8M4HTbH1qH_sxQsm60iC0doM6LjRVWTWr7zdFMY7DQTR1yKZcqvYeugvJ_bk_WFkQbLd1axTaXXwTG-MNzkH_-UVQEpCQTyMdsziJf_TOz-IMta90KcNCff9VWLg/s1600/_MG_6637.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhV6f0Y74CKCLUT0XPD8M4HTbH1qH_sxQsm60iC0doM6LjRVWTWr7zdFMY7DQTR1yKZcqvYeugvJ_bk_WFkQbLd1axTaXXwTG-MNzkH_-UVQEpCQTyMdsziJf_TOz-IMta90KcNCff9VWLg/s400/_MG_6637.JPG" width="266" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzfv3wSWTAfaiw9YhLFtZ7zqt2wpPm7iDzj0vG1_THqtXOPkmDX35zR2XWGEKruQE__U_PQZt3XsHMIQH7ldVd-nynYLpKEGcS12SEqnvKlk-1chs9ELSAj9GAA7YACwQImTTOSnvmk2XP/s1600/Resim+007.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzfv3wSWTAfaiw9YhLFtZ7zqt2wpPm7iDzj0vG1_THqtXOPkmDX35zR2XWGEKruQE__U_PQZt3XsHMIQH7ldVd-nynYLpKEGcS12SEqnvKlk-1chs9ELSAj9GAA7YACwQImTTOSnvmk2XP/s400/Resim+007.jpg" width="300" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">İyi ki doğdun yazısını, pipet süslerimizi, irili ufaklı çubuklu süslerimizi istediğim tema doğrultusunda dışarıya yaptırdım benim evde uğraşacak pek fazla vaktim olmadığı için. Yine aynı yere minik kavanozlar yaptırdım üzerlerinde “idil 1 yaşında” stickerları yapıştırılmış. Tabi bir çoğumuzun vazgeçilmesi buzdolabı magnetleri de sevgili eniştem tarafından temam doğrultusunda hazırlanmış ve minik kızımın fotoğrafı ile süslenmiş bir şekilde baskıdan çoktan gelmişti bile. Canımın yarısı <a href="http://nilsuluhayat.blogspot.com/" target="_blank">ablam</a> önceden seçmiş olduğum fotoğraflarla slaytımızı hazırlamıştı beni çok derinden etkileyen bir şarkı eşliğinde. Ve tabi yine başka bir <a href="http://www.mavipencereliev.blogspot.com/" target="_blank">arkadaşım</a> kocaman kelebekli süsler hazırlamıştı pembe beyaz duvarımıza asmak için. Birkaç çeşit dışarıdan sipariş edilen pasta, börek, birkaç çeşit evde yapılan salata ve tatlı çeşidi (kabul ediyorum akrabalardan da yardım aldık) ve canım arkadaşımın yaptığı, hemen herkesin tarifini istediği metrolu corn flakes tatlısı ile menümüz de hazırlanmıştı kolaylıkla.</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Minik kızım elbisesinin içinde prenses gibi olmuştu sanki… Ve zaten annesine ilk yaş günü hediyesini birkaç gün önceden veren kızım paytak paytak elbisesiyle ortalıkta dolaşırken ben sadece oturup onu izlemek istiyordum. Evet hediye dedim, çünkü yaklaşık 1,5 ay önce başlayan ama bu süre içinde yürüme konusunda çok da yol kat edemeyen kızım, doğum günüe birkaç gün kala bir anda ordan oraya çok da sağlam adımlarla yürümeye başlamıştı. Aslında çok önemli değil belki ne zaman yürüdüğü, elbet hepsi vakti gelince yürüyecek ama nedense hep doğum gününde teyzesinin aldığı o çok güzel elbisesiyle bir oraya, bir buraya yürümesini istemiştim… Biliyorum, belki de elbisenin yürüyen çocukta çok daha güzel durduğunu düşündüğümdendir… </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrB2fV2fsmC5kik7lm13qVcRGd0PZ6-ObVNawfpEQzJ_4m-yXxqDlWMLchmSwAnXFu07hybQ3Tptr0N0fb5kezjRuqiKr5AndGq_IrIxRr2lIiHaCjclGVREv1AeZjmNUUr7BvDGvlNVWR/s1600/Resim+014.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrB2fV2fsmC5kik7lm13qVcRGd0PZ6-ObVNawfpEQzJ_4m-yXxqDlWMLchmSwAnXFu07hybQ3Tptr0N0fb5kezjRuqiKr5AndGq_IrIxRr2lIiHaCjclGVREv1AeZjmNUUr7BvDGvlNVWR/s400/Resim+014.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcwNIYOHhV58tk8SWLUxJwHWDB1beF65_Mlpj1n4VqeCRoRfAUWW-9lL6tCE-nOEBBdZPBuKruHW2ZmeAzzDZl6ijJMkXt5P7ABjCMDxlDl-AGrbhxjOGDFPxqUHpexvnpn02q_n7d0AkH/s1600/Resim+016.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcwNIYOHhV58tk8SWLUxJwHWDB1beF65_Mlpj1n4VqeCRoRfAUWW-9lL6tCE-nOEBBdZPBuKruHW2ZmeAzzDZl6ijJMkXt5P7ABjCMDxlDl-AGrbhxjOGDFPxqUHpexvnpn02q_n7d0AkH/s400/Resim+016.jpg" width="300" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCKqjf5MLxG_RmLfw9f69ZZ4oNyWRIGZ4P6PQDarL22XvPmHxxlpa1fVwNV0afs2xdl3tJ6n-6tAAJNuy-19GCJP0bzivoQnJ8GzGbxc4fuw2aC8hpbmkF8zUcHGb9tB5PatGhcM1mx3wk/s1600/Resim+008.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCKqjf5MLxG_RmLfw9f69ZZ4oNyWRIGZ4P6PQDarL22XvPmHxxlpa1fVwNV0afs2xdl3tJ6n-6tAAJNuy-19GCJP0bzivoQnJ8GzGbxc4fuw2aC8hpbmkF8zUcHGb9tB5PatGhcM1mx3wk/s400/Resim+008.jpg" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">İleride canım kızıma güzel bir hatıra kalabilmesi için aldığım pembe anı defteri, o günümüzde bizi yalnız bırakmayan herkesin yüreğinden geçenleri kagıda dökebilmesi için masanın başında hazır bekliyordu...<br />
<br />
Doğum günü saati, hem evde, hem de dışarıda, iki uyku arasına denk geldiği için huzursuz da olmamıştı. Keyfine diyecek yoktu… Aslında hiç bir şeyin farkında değildi, sadece şaşırtıcı bir kalabalık vardı. Bir de kucaktan kucağa dolaşıp seviliyordu sürekli, ve belki de en önemlisi buydu onun için. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibYD1JjRTyrXYYt-XFWc27yGj4vIDbjmIo6lCjP131m8JmgtqRIhVf9R2sdkITsr71dzF-IvqO4A9zz7KNqlGevXyEBD_CDWXq_BomwkkNh3vmr4h7PnDhBxknMCeuxcogW_usNLvQuahZ/s1600/_MG_6702.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="332" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibYD1JjRTyrXYYt-XFWc27yGj4vIDbjmIo6lCjP131m8JmgtqRIhVf9R2sdkITsr71dzF-IvqO4A9zz7KNqlGevXyEBD_CDWXq_BomwkkNh3vmr4h7PnDhBxknMCeuxcogW_usNLvQuahZ/s400/_MG_6702.JPG" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Tabi dışarıdaki kutlamada, mekanda bir top havuzu vardı ve İdil ilk defa top havuzuna girdi. O kadar çok sevdi ki, hiç çıkmak istemedi. Bu kadarını ben bile beklemiyordum açıkçası. Sanırım artık oyun çağı da yavaş yavaş geliyordu.. Ne de olsa “O” artık 1 yaşında…</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimBkarLlIBEBspq7_LbnDOJZDMx_iRrHnXAZnAu6G8jTQ65uzQRctM9YpBa8om37tiTJCpBsSv9nCnZlZXadP8LOPOtU4ByXAfPoJk6GtaB35Nb7zUTCAgq_UKXaJGmpnTVlfmptER1WHw/s1600/_MG_6717.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimBkarLlIBEBspq7_LbnDOJZDMx_iRrHnXAZnAu6G8jTQ65uzQRctM9YpBa8om37tiTJCpBsSv9nCnZlZXadP8LOPOtU4ByXAfPoJk6GtaB35Nb7zUTCAgq_UKXaJGmpnTVlfmptER1WHw/s400/_MG_6717.JPG" width="266" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjj3DjPbNE4zDATsQaJv3WbcvmKNUoEaZ1S5bs6BNVAyqqnA9k-y3mhN7BJzE7oTGUbA5zcH_-bIeuNGYzPBHrBflq-CDUOZ3LCd-NR-xfeiMo1f80TX4smUqHBhqyfj5huwjAvapdGE335/s1600/IMG_9487.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjj3DjPbNE4zDATsQaJv3WbcvmKNUoEaZ1S5bs6BNVAyqqnA9k-y3mhN7BJzE7oTGUbA5zcH_-bIeuNGYzPBHrBflq-CDUOZ3LCd-NR-xfeiMo1f80TX4smUqHBhqyfj5huwjAvapdGE335/s400/IMG_9487.JPG" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6GrZ6qtOHLXWfhmfh3J7_dBHbXOr2xjstKUIyW5Rm3Fb6jv6NHYpY6DCxDJCP3LvB0coFpEbT6gnbwifO3DD5XRcQxlCFDYkTuse7yIsydUCJ29c_tfAfjlC_S3vHcPuMe0XolUMBngvI/s1600/_MG_6845.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6GrZ6qtOHLXWfhmfh3J7_dBHbXOr2xjstKUIyW5Rm3Fb6jv6NHYpY6DCxDJCP3LvB0coFpEbT6gnbwifO3DD5XRcQxlCFDYkTuse7yIsydUCJ29c_tfAfjlC_S3vHcPuMe0XolUMBngvI/s400/_MG_6845.JPG" width="265" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGkDdsuLFaPrplTWpf5p3HprXquU1Lrd_VB9T3NJfhVEA_GWkS8sjwYsBWYaJezhe1r_jT0FS1OYEbiRHcJzsP-KfFvnlRIZ5jKGbPCQmFqCCxRp4snM2x4dYyiatdbQwlRvLGr-wprwHK/s1600/Resim+037.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGkDdsuLFaPrplTWpf5p3HprXquU1Lrd_VB9T3NJfhVEA_GWkS8sjwYsBWYaJezhe1r_jT0FS1OYEbiRHcJzsP-KfFvnlRIZ5jKGbPCQmFqCCxRp4snM2x4dYyiatdbQwlRvLGr-wprwHK/s400/Resim+037.jpg" width="300" /></a></div><br />
</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-87778907796384067212012-03-04T00:01:00.000+02:002012-03-04T00:01:52.834+02:00Mucize<!--[if gte mso 9]><xml> <w:WordDocument> <w:View>Normal</w:View> <w:Zoom>0</w:Zoom> <w:HyphenationZone>21</w:HyphenationZone> <w:PunctuationKerning/> <w:ValidateAgainstSchemas/> <w:SaveIfXMLInvalid>false</w:SaveIfXMLInvalid> <w:IgnoreMixedContent>false</w:IgnoreMixedContent> <w:AlwaysShowPlaceholderText>false</w:AlwaysShowPlaceholderText> <w:Compatibility> <w:BreakWrappedTables/> <w:SnapToGridInCell/> <w:WrapTextWithPunct/> <w:UseAsianBreakRules/> <w:DontGrowAutofit/> </w:Compatibility> <w:BrowserLevel>MicrosoftInternetExplorer4</w:BrowserLevel> </w:WordDocument> </xml><![endif]--><!--[if gte mso 9]><xml> <w:LatentStyles DefLockedState="false" LatentStyleCount="156"> </w:LatentStyles> </xml><![endif]--><!--[if gte mso 10]> <style>
/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:"Normal Tablo";
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-parent:"";
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin:0cm;
mso-para-margin-bottom:.0001pt;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:10.0pt;
font-family:"Times New Roman";
mso-ansi-language:#0400;
mso-fareast-language:#0400;
mso-bidi-language:#0400;}
</style> <![endif]--> <br />
<div class="MsoNormal">Herkesin bir mucizesi var derler ya, benim de mucizem sensin. Beni anne yapanımsın sen, içimi tarifi imkansız duygularla dolduranımsın… Doğdu doğacak derken nasıl da geçmiş koskoca bir yıl… Nasıl da alışmışım sana, nasıl da içime sinmişsin. </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Çok şey var aklımda yazmak istediğim… O kadar çok ki, hiçbir şey yazamıyorum. İçimde bir duygu seli, sözcüklere vuramıyorum…</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Zormuş anne olmak, kaygılarla yaşamak, birken iki, ikiyken tek olmak… Zor ama dünyanın en güzel şeyiymiş… </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Şimdi ve sonrası için tek bir şey diliyorum Allah’tan… Hayat sana hep benim gözlerimle baksın…</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggzA5vBX4SFWH52rWZWwhEiDy3O6E10fM8MAgHeSSWH2VnP5Y1JNq1BnyD7OnijAiqUpDNIiJ_8Na4q7H-yDiaa0y_HrF9LPpv-t8oBwsnmY0pkONLOjfuIPRxPg2ifHycle3T4MVfvpN9/s1600/Resim+001yeni.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="397" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggzA5vBX4SFWH52rWZWwhEiDy3O6E10fM8MAgHeSSWH2VnP5Y1JNq1BnyD7OnijAiqUpDNIiJ_8Na4q7H-yDiaa0y_HrF9LPpv-t8oBwsnmY0pkONLOjfuIPRxPg2ifHycle3T4MVfvpN9/s400/Resim+001yeni.jpg" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-26655047007245934822012-02-17T14:19:00.000+02:002012-02-17T14:19:35.464+02:00Uzun zaman sonra...<!--[if gte mso 9]><xml> <w:WordDocument> <w:View>Normal</w:View> <w:Zoom>0</w:Zoom> <w:HyphenationZone>21</w:HyphenationZone> <w:PunctuationKerning/> <w:ValidateAgainstSchemas/> <w:SaveIfXMLInvalid>false</w:SaveIfXMLInvalid> <w:IgnoreMixedContent>false</w:IgnoreMixedContent> <w:AlwaysShowPlaceholderText>false</w:AlwaysShowPlaceholderText> <w:Compatibility> <w:BreakWrappedTables/> <w:SnapToGridInCell/> <w:WrapTextWithPunct/> <w:UseAsianBreakRules/> <w:DontGrowAutofit/> </w:Compatibility> <w:BrowserLevel>MicrosoftInternetExplorer4</w:BrowserLevel> </w:WordDocument> </xml><![endif]--><!--[if gte mso 9]><xml> <w:LatentStyles DefLockedState="false" LatentStyleCount="156"> </w:LatentStyles> </xml><![endif]--><!--[if !mso]><img src="http://img2.blogblog.com/img/video_object.png" style="background-color: #b2b2b2; " class="BLOGGER-object-element tr_noresize tr_placeholder" id="ieooui" data-original-id="ieooui" /> <style>
st1\:*{behavior:url(#ieooui) }
</style> <![endif]--><!--[if gte mso 10]> <style>
/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:"Normal Tablo";
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-parent:"";
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin:0cm;
mso-para-margin-bottom:.0001pt;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:10.0pt;
font-family:"Times New Roman";
mso-ansi-language:#0400;
mso-fareast-language:#0400;
mso-bidi-language:#0400;}
</style> <![endif]--> <br />
<div class="MsoNormal">Uzun süredir yazamadım yine. İlk başlarda vakitsizlikten, sonra da zor günler girdi araya… Çok hastaydı benim minik kuzum. Daha önce de bronşiolit teşhisi konulmuştu. Aradan 1 ay geçmeden tekrar aynı şikayetler ortaya çıktı. Sık nefes alma, öksürük, hırıltı… Tekrar gittik hastaneye, buharla ventolin verdiler, evde de tedaviye devam ettik ve birkaç gün sonra düzeldi. Sonra Eskişehir’e gittik ve ertesi gün bir anda şiddetlendi, öksürmekten uyuyamıyordu minik yavrum. Hastaneye gittik, neblulizatör almamızı söylediler, birkaç da ilaç ile geri göndük fakat ertesi gün<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>daha da şiddetlendi ve üzerine<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>bir de ateş eklendi. Ateş çok inatçıydı, 38 dereceyi gördüğümde sevinir hale gelmiştim. Hal böyle olunca bize tekrar hastane yolları gözüktü. Akciğer grafisi çekildi ve ciğerlerde enfeksiyon başladığı söylendi. İlaçlar değişti, antibiyotik verildi ilk defa. Gece 40,5 dereceye kadar çıktı ateşi, ilaçlara rağmen indiremiyorduk ki, zaten ilaç da almamaya başladı. Gerçekten işkence eder gibi veriyorduk ilacı ağzını açmadığı için. Öyle sıkı kilitliyordu ki, elimi zar zor araya sıkıştırıp, aradaki boşluktan şırınga yardımı ile ilacı vermeye çalışıyordum. Ama nafile 5 dakika geçmeden karnından garip sesler geliyordu ve kusmaya başlıyordu. Antibiyotik olunca da daha özenli verilmesi gerekiyordu ama ilacı içirmek bile imkansız hale gelmeye başlamıştı. Bu arada benim o kıpırdak kızım gitmiş, yerine kafasını bile kaldıramayan, ayakta duramayan, ya uyuyan ya da kucağımda göğsüme kafasını öylece yaslayıp hareketsiz duran bir kız gelmişti. Bir de üzerine ishal eklendi. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Baktık bu iş böyle olmayacak, tekrar başka bir doktora gittik. Kızıma pnömoni yani zatürre teşhisi konuldu. Gaita da rota virüsü ve başka şeylere de bakıldı kusma ve ishal olduğu için ama neyse ki tertemiz çıktı Belki çok ağır durumda değildi, hastaneye yatması gerekmedi ama yine de zatürre başlangıcıydı ve perişan olmuştuk ikimiz de… İğneye başladık. Aslında hiç istemiyordum iğne olmasını ama antibiyotiği veremiyorduk ve enfeksiyon başladığı için başka çaremiz de yoktu. İlk iğneden sonra ateşi gözle görülür bir şekilde düştü ve günden güne iyiye gitmeye başladı… Dün iğnelerimiz bitti sonunda, artık daha iyiyiz. Yavrumun yüzü tekrar gülmeye başladı</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Bu arada 1 ay önce başlayan yürüme çalışmalarımız araya hastalık girince pek ilerleme kaydedemedi. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLZP7S7L0z9LlYrk8KYJpnysgLUCu1JkCVpRMJzTWBfC2P7flVBK02oVQBU_75x7yVCUGiicbwJiU0mO2vjVOLBc0Z6yGHeLG2LAr6aKW9965yB3yfzRPAQzAR4wvxPk89yNjE6jQq_Nf2/s1600/Resim+018.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLZP7S7L0z9LlYrk8KYJpnysgLUCu1JkCVpRMJzTWBfC2P7flVBK02oVQBU_75x7yVCUGiicbwJiU0mO2vjVOLBc0Z6yGHeLG2LAr6aKW9965yB3yfzRPAQzAR4wvxPk89yNjE6jQq_Nf2/s400/Resim+018.jpg" width="300" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Tabi bu arada güzel şeyler de oldu. Kızım artık bir birey olduğunu iyice hissettirmeye başladı. Kedini çok daha güzel ifade ediyor. Yemek istediğinde ham ham diyor, emmek istediğinde em em diyor. Eliyle öpücük gönderiyor, bay bay yapıyor, hatta sesli öpmeye bile başladı. Ateşi olduğu günlerde o kadar çok ateşini ölçtüm ki, artık ateşölçeri gördüğünde tutup kulağına götürüyor. Mendille mama sandalyesini, sehpayı siliyor. Oyuncak telefonunu alıp kulağına götürüp ‘aaaaa’ diyor. Ben onu pışpışladığımda o da aynısını bana yapıyor. Bir de göz kırpması var ki beni benden alıyor. Önceleri sadece biz gözümüzü kırptığımızda karşılık verirdi aynı şekilde, şimdi şirinlik yapmak istediğinde kendiliğinden göz kırpıyor. </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Yavaş yavaş bazı kelimeleri söylemeye başladı. ‘at’, ‘aç’, ‘cici’ diyor. Hala ‘anne’ demiyor. Bazen ‘enne’ gibi bişeyler söylese de, bunu hiç bana seslenirken söylemediği için henüz ‘anne’den saymıyorum. </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Bir de pipetle içmeyi öğrendi <a href="http://www.iklimim.com/bebege-pipetle-icmeyi-ogretmek/" target="_blank">Alev’in</a> yöntemiyle. Yoğurt yemeyen kızıma aldığım pipetli bardakla ayran yapıp içiriyorum artık. O kadar keyif alıyor ki pipetle bir şeyleri içmekten, bardağın pipet kısmı kalın olduğu için çorbasını bile çoğu zaman onunla içiriyorum.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8W0DjGiMIrwdXir9x6Nu4gKoCJM8nB8RcT8Kbknez82Xxd1DOcup2u_QPsdWB0nsgJfSXQxLdsUBov7cFo2v-06mT9vS3mT4wdiMuGHajPv37VJUZcUQCKh2buVcKI9DsPx6qTXKPF199/s1600/blogbalon.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8W0DjGiMIrwdXir9x6Nu4gKoCJM8nB8RcT8Kbknez82Xxd1DOcup2u_QPsdWB0nsgJfSXQxLdsUBov7cFo2v-06mT9vS3mT4wdiMuGHajPv37VJUZcUQCKh2buVcKI9DsPx6qTXKPF199/s400/blogbalon.jpg" width="305" /></a></div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Bu arada doğum günümüze yaklaşık 2 hafta kaldı. Hazırlıklarımız devam ediyor son hız. Biliyorum şu an pek bir şey anlamayacak ilk doğumgününden ama bu onun en özel doğum günü olacak. Aynı zamanda benim de anneliğimin ilk yılı.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Her şey güzel ve özel olsun istiyorum. </div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-9316824851657633972012-01-15T15:51:00.001+02:002012-01-15T16:13:25.194+02:00Minik Adımlar<div class="MsoNormal">Aslında ilk denemesi 20 gün kadar önce olmuştu, biz Eskişehir’deyken. O kadar ani ve zamansız olmuştu ki, birkaç kere 2-3 saniyelik desteksiz ayakta durmasını saymazsak eğer, daha desteksiz duruyor bile denilemezdi. Nasıl oluğunu anlayamadan bir anda durduğu yerden bana iki adım atmıştı ama üçüncü adımda yere kapaklanmıştı. Sanırım çok korktu ve uzunca bir süre tekrar denemedi bile. Ben de çok üzerinde durmadım açıkçası üstüne gitmemek ve daha büyük bir korku yaratmamak için. Ta ki 3 gün öncesine kadar… Koltuğa sırtını yaslamış dururken bir baktım ki koltuktan ayrılmış ve tek başına ayakta duruyor. Üstelik o kadar uzun süre durdu ki, sanırım farkında bile değildi elindeki kumanda ile ilgilendiği için. Sonra tekrar bir yürüme denemesi yaptırmanın zamanı geldiğini düşünerek yarım metre ötesinde durdum ve kollarımı ona doğru açtım. Baktı, baktı, baktı ve gülerek bana doğru birkaç adım attı ve üzerime düştü sarılarak. Bu sefer farklıydı çünkü korkmadığını, aksine çok keyif aldığını hissettim ve defalarca aynı şeyi tekrarladık. Her seferinde büyük bir iş çıkarmış gibi gülüyordu, dahası benim de bundan ne kadar büyük mutluluk duyduğumun o kadar iyi farkındaydı ki, şımarık bir şekilde hem gülüp hem bana arılıyordu her üç beş adımın ardından…</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dwSssJYosUd1rnwf8tacgFnc1xBB-OzWwqfr5pEV6dp3gEEySDl19bNI1UDkpUALo83mukMZ0Erxx3Mj0uknA' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div><div class="MsoNormal">Biliyorum, daha uzun bir yolumuz var dengeli, kesintisiz adımlar için ama bu bile her şeye değer… Binlerce kez teşekkür ediyorum beni annesi olarak seçen minik kahramanıma…</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-27119286434995600582012-01-01T10:35:00.000+02:002012-01-01T10:35:43.153+02:00yeni yıl, yeni umutlar...Daha farklı umutlarla girdim yeni yıla ben bu sene... Küçük bir can için çok güzel şeyler diledim... Saglık diledim, huzur diledim, mutluluk diledim. Bol bol uyku, uyuyan bir bebek, uyuyan bir anne, güzel güzel yemeğini yiyen mutlu bir bebek ve mutlu bir anne diledim diger senelerden farklı olarak....<br />
<br />
İdil mi? Yeni yılda hep benimle beraber olmak istediğini dilemiş sanırım... E bebek ya, duaları da kabul oldu hemencecik... Yeni yılın ilk gecesinde neredeyse sabaha kadar annesiyle beraberdi bütünleşmiş bir şekilde.idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-90470409930526567712011-12-27T01:00:00.001+02:002011-12-27T01:00:43.227+02:00Nazar mı dediniz?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUvwkDvGG_gu7Rs_Hk0sOCkEiRF0c-hbPjsQiEumsG7bHwiCOB8FF0jzMaVufQndqLDN_rFfa0qI10YCItVPljq7OxdbfIY4-c-iWlN9_ZofmZRvGdfb1L5L2zR-qHhye0b3C2wBOCX-tZ/s1600/nazarboncu%25C4%259Fu.gif" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="196" rea="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUvwkDvGG_gu7Rs_Hk0sOCkEiRF0c-hbPjsQiEumsG7bHwiCOB8FF0jzMaVufQndqLDN_rFfa0qI10YCItVPljq7OxdbfIY4-c-iWlN9_ZofmZRvGdfb1L5L2zR-qHhye0b3C2wBOCX-tZ/s200/nazarboncu%25C4%259Fu.gif" width="200" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Nazar boncuğuna olmasa da nazara inanmışımdır hep. İdil doğduğundan beri kızıma nazarımın fazlasıyla değdiğine de inanır oldum. Ne zaman bir şeyler iyiye gitse, ben çenemi tutamıyorum ve erteki gün o iyiye giden şey her ne ise yerle bir oluyor... Geçenlerde gayet kısa olan gündüz uykularının süresinin yavaş yavaş uzamaya başladığını farkettim ama sustum pek tabii yine nazar değdirmeyeyim diye. Bir kaç hafta boyunca gözlemledim, sonra gördüm ki bu durumun nazarlık bir yanı kalmadı. Hem uyku sürelerimiz uzamıştı, hem de uzayan süreler de bir rutine binmeye başlamıştı. Uzunca bir süredir böyle olduğu ve artık bozulacağına inanmadığım için anneme bu durumdan bahsettim, ağzımı açtığım anda nazar değdireceksin yine diye uyardı beni... Açmaz olaydım ağzımı! Benim sevgili kızım tam da o gün artık uzun uyumak istemediğine karar verdi!</div><br />
Bu yazıyı niye mi yazdım? Bir önceki yazımı okumuşsunuzdur herhalde, hani şu şeytanın bacağını kırmamızla ilgili olanı, hani artık İdil'in az da olsa yemek yemeye başladığını anlatığım yazıyı. Ben o yazıyı yazdım ya, benim sevgili kızım her ne hikmetse tam da ertesi gün tekrar yemek yemek istemediğine karar verdi! Üstelik hiç birşey yemezken bile, sevdiği ve bitirdiği tek şeyi, yumurta sarısını bile yemez oldu!<br />
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Bir daha ağzımı açar mıyım bu ve benzeri konularda? Hiç sanmıyorum...</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-17545222751835114202011-12-15T23:07:00.000+02:002011-12-15T23:07:15.845+02:00Şeytanın bacağını kırdık<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">Yaklaşık 3,5 ay önce başlayan ek gıda maceramız benim için her geçen gün daha da işin içinden çıkılmaz bir hal almaya başlamıştı. İdil’e hiçbir şey yedirememek hem anne sütünün artık tek başına yeterli olmayacağını düşünmemden kaynaklı acaba yeteri kadar beslenemiyor mu endişelerini beraberinde getiriyordu, hem de bütün o uğraşlarımın boşa çıkması sonucu ister istemez bende bir sinir bozukluğu yaşatıyordu. </div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">Fark ettiniz mi bilmiyorum ama –di’li geçmiş zaman kullanıyorum çünkü sanırım biz artık şeytanın bacağını kırdık! Yaklaşık bir haftadır İdil yemek yemeye başladı. Belki hala çok iştahlı değil, hala tabağındakilerin yarısı kalıyor ama neredeyse her şeyi reddeden kızım artık az da olsa yemek yemeye başladı. Bu bile benim için bir muzice. Üstelik içimdeki o güzel ses, günden güne daha da iyiye gideceğini söylüyor. Birkaç gündür bu yazıyı yazmak istiyordum ama ne yalan söyleyeyim korkumdan yazamadım. Ne zaman kızımla ilgili olumlu giden bir şeyi dile getirsem ertesi gün bir anda tersine dönüyor. Umarım bugun bu satırları yazdığım için yarın hiçbir şey yemeyen İdil geri gelmez… Çünkü biz böyle çoooook mutluyuz</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">Darısı uykularımızın başına…</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">Bu arada minik kızım yemek yemeye başladı ya, üstteki iki dişi de çıktı daha iyi yiyebilsin diye</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-74783079591610190012011-11-22T12:49:00.000+02:002011-11-22T12:49:15.463+02:00Yaşasın özgürlük<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">Baba kız aşkı tam gaz devam ediyor. Bir bağ oluştu ki aralarında sormayın… Akşam eve geldiğinde sevinç çığlıkları atıyor resmen. Tabi babası da bol bol kızını kucaklayarak bu durumdan payını alıyor. Bir yandan mest olurken, bir yandan da bu kadar anneci biriyken bu ani düşkünlüğün sebebini anlamaya çalışıyor. </div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">Hastalıkla birlikte zaten sevmediği ek gıdayı hiç almaz oldu neredeyse. Kahvaltıda yediği biraz yumurta sarısı, öğleden sonra birkaç kaşık meyve püresi ve arada kemirdiği ekmeklerle günü bitiriyor. </div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">Büyüdük ya, banyomuzu artık bebek küvetinde değil, oturakta yapıyoruz, bol bol suyla oynuyoruz. Ah bir de sonrasında kavga dövüş üstünü giydirmek olmasa…</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBqjn63GdNx4PK4NFYDF3tZbOAunohR4XCRj0fPl23FEEOtWYkoepPNVi1IZ4ASooFGj-gNkvBQZ2pTThyphenhyphenCRP7_VRwjcirtG5drLNZtJwKKv99p1hcxgcBaEKT6k9S8_ixNlfU6BMq0SNq/s1600/banyo.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBqjn63GdNx4PK4NFYDF3tZbOAunohR4XCRj0fPl23FEEOtWYkoepPNVi1IZ4ASooFGj-gNkvBQZ2pTThyphenhyphenCRP7_VRwjcirtG5drLNZtJwKKv99p1hcxgcBaEKT6k9S8_ixNlfU6BMq0SNq/s400/banyo.jpg" width="300" /></a></div><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt;">Artık tepkileri o kadar farklı ki minik kızımın, bazen karşımda yetişkin bir insan duruyor sanıyorum. Ufak bir tebessüme kahkahalarla cevap veriyor, sevindiği zaman alkışlamaya başlıyor. Sanki bakışlarımdan ona ne demek istediğimi bile anlıyor gibi. Bu günlerde en büyük zevki ayağa kalkmak. Onu koltuğun kenarlarından alabilene aşk olsun… Hatta bu ayağa kalkma işini o kadar abarttı ki, gece uyandığında eğer odasındaysa daha yanına gidemeden, benim yanımda yatıyorsa kafamı kaldıramadan yatağın başına tutunup ayağa kalkıyor. Hal böyle olunca uykusu da açılıyor maalesef. Sonra uyut uyutabilirsen. Bazen gecenin bir vakti bırakıyorum kendi haline, defalarca kalkıp oturuyor. Sonra kendiliğinden yüzüstü yatıp, kafasını da yan çevirip uyku pozisyonuna geçiriyor ve birkaç saniye öyle kıpırdamadan duruyor. Anlıyorum ki yoruldu, hemen tekrar uyutuyorum kuzucuğumu. </div><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt;">Gün içinde ayakta durmaktan vakit kalırsa eğer, evdeki kablo, priz ve benzeri oynanmaması gereken ne kadar tehlikeli şey varsa, son sürat emekleyerek onların yanına gidiyor. Bir de yürütecimiz var artık. Çok fazla kullanmayı düşünmediğim için arkadaşımdan aldım bir süreliğine, gün içinde çok sık ve uzun süreli olmasa da, zorunlu hallerde ona koyuyorum. Şimdilik seviyor gibi ama tek başına bir yerlere tutunarak ayağa kalkmanın zevki şu an için paha biçilemez. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicZ8juJbz2PDQ5pfFz8LbjP5ldsFT-8ikX43h72Kg2tyioeO0Xsbp9R_Y684NtTCba5SeBq9mK7LsYkCfc5wiYgVTAFoh6LFYA71cpuXNRQ9BNJMS9kzdzjjpZt2KquPQUArDKRQ5ncjpd/s1600/ayakta.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicZ8juJbz2PDQ5pfFz8LbjP5ldsFT-8ikX43h72Kg2tyioeO0Xsbp9R_Y684NtTCba5SeBq9mK7LsYkCfc5wiYgVTAFoh6LFYA71cpuXNRQ9BNJMS9kzdzjjpZt2KquPQUArDKRQ5ncjpd/s400/ayakta.jpg" width="300" /></a></div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-87937928368655715502011-11-22T12:45:00.001+02:002011-11-22T12:46:32.182+02:00Ay ay ay...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwy0Wwsb7a-p6SlQn4UNPnr4Jf-dzdsEBQHl_vv-HSNXZCJ62W_TvKcXei9q6rkKS2j_DDvS6CFOYVf-Qu0mV4mQPeW0mCtij2m6y0KgJPjhjFv6SEfJsaSZjU7o3BlrXpH8R72P3RRHY4/s1600/hasta.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwy0Wwsb7a-p6SlQn4UNPnr4Jf-dzdsEBQHl_vv-HSNXZCJ62W_TvKcXei9q6rkKS2j_DDvS6CFOYVf-Qu0mV4mQPeW0mCtij2m6y0KgJPjhjFv6SEfJsaSZjU7o3BlrXpH8R72P3RRHY4/s400/hasta.jpg" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">Uzun zaman olmuş yine bir şeyler yazmayalı. Kuzucuğum çok hasta oldu bu süre içinde. Önce burun akıntısıyla başladı, günlerce salya sümük dolaştı etrafta, emerken, uyurken o kadar zorlandı ki… Tam geçiyor derken bu sefer ben hasta oldum, hem de uzun zamandım olmadığım kadar. Bir yanda nezle, bir yanda öksürük, üzerine bir de sesim kısıldı ki, tam evlere şenlikti. İdil’e seslendiğimde duyamıyordu bile annesinin sesini. Tabi sonunda babamıza da geçti hastalık. Bayramı aile boyu hasta olarak karşıladık. Sonra biz iyileştik ama kızımın hastalığı tam iyiye doğru giderken tekrarladı maalesef. Bu sefer öksürük ve ciddi bir hırıltı da eklendi ve sonunda sesi de kısıldı. Geçen hafta Pazar günü uyandığımızda o kadar bitkin düşmüştü ki, kucakta sürekli kıpır kıpır olan İdil, gün içinde tam dört kere babasının kucağında hareketsiz öylece dururken uyuya kaldı. Daha önce hiç söylemediği bir şeyi söylemeye başlamıştı. Acaba hiç halim yok, her yerim ağrıyor mu demek istiyordu gün boyu ‘ay ay ay’ derken? Hiç olmadığı kadar halsiz, hiç olmadığı kadar mızmız olmuştu bir gün içinde. Neyseki kısa sürdü, ertesi güne güzel başladı bol bol uyuduktan sonra. Derken bir hafta geçmeden Eskişehir’e geldik ve burada ilk defa aşı dışında ateşi yükseldi. Ateş düşürücü, ılık duş ve soğuk komprese rağmen düşmeyince ateşi, soluğu hastanede aldık. Burada da uzun süre düşmedi, doktor kan testi istedi enfeksiyon ihtimaline karşı ve kan testi sonucunda antibiyotik verdi. Tabi eczaneden ilacı almamıza rağmen eve gelir gelmez kendi doktorumuzu aradım ve çıkan sonucu okudum ona. Şu anda değerlerin hala normal sınırlar içinde olduğunu söyleyerek ilaca başlamamamızı söyledi. Tabi ilaca son derece karşı olan ben, doktorumuzun dediği gibi vermedim kızıma antibiyotiği. Gece bir kere daha yükselen ateş ertesi gün bir daha çıkmamak üzere düşmüştü. Kızım ilaca gerek kalmadan hastalığını atlattı neyse ki. Sesi bir haftayı geçmesine rağmen hala kısık ama olsun, o da iyiye gidiyor günden güne. Bu hastalık süresince içimi en çok acıdan şey, ateşin ertesi günü kızımın gözlerinin altının çökmesi, mor mor olmasıydı. Kim bilir ne kadar bitap düşmüştü o küçücük bedeni…</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-54918622035732099812011-10-22T00:31:00.002+03:002011-10-22T00:33:43.636+03:00Baba kız aşkı...<div class="MsoNormal">Minik kızım sanırım artık büyüyor ve açık bir şekilde benden daha fazla ilgi ve alaka bekliyor. Hal böyle olunca da kendime artık çok daha az vakit ayırabiliyorum. Son zamanlarda o kadar çok şey oldu, o kadar çok yazacak şey birikti ki nerden başlayacağımı bile bilmiyorum. Bugün ilk defa iki adım emekleyip, sonra sürünerek devam etmeyi bıraktı ve tam olarak emeklemeye geçiş yaptı. Tabi bununla birlikte muzurluklara da başlamış bulunmakta. Rahat etmesi için salondaki orta sehpayı kaldırıp, koca bir halıyı oyuncaklarla doldurdum üzerinde rahat vakit geçirmesi için. Ama benim afacan kızım nerde kablo, fiş ya da dokunulmaması gereken şey varsa, olanca gücüyle arkasına bile bakmadan onlara doğru ilerliyor. Bense arkasından, “cısss, hayır kızım, bak onlar tehlikeli” diye kendi kendime konuşup, hiç tınlamadığını fark edince kucaklayıp tekrar halının üzerine bırakıyorum. Tüm gün boyunca bu durumun kaç kere tekrarlandığını söylememe bile gerek yok sanırım.<br />
<br />
Bu arada ikinci dişimiz de çıktı, hatta yarıya kadar uzadı diye yazarken, ne kadar uzun süredir yazı yazmadığımı tekrar fark etmiş bulunuyorum. </div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Ek gıdayla aramız hala iyi değil maalesef. Sevmediği şeyleri zaten yemiyor ama sevdiği şeyleri de birkaç kaşıktan sonra yemek istemiyor genelde. Ağzını sıkıca kapatıp, kafasını sağa sola sallıyor hayır der gibi yemek istemediği zaman. Eğer yine yedirmeye çalışırsam direk elleriyle müdahale edip ittiriyor kaşığı. Ek gıda konusunda bizi zor bir süreç bekliyor…</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal">Peki ya babası? Benim minik kızım yaklaşık 15 gündür babasıyla aşk yaşıyor… Babası eve geldiği an bütün gün uğraşıp didinen annesinin pabucunu dama atıyor ve babasını kucağından inmek istemiyor. Ben de dahil olmak üzere, babasının kucağındayken kim gel derse desin, önce bakıyor yüzüne, sonra “yok yaaa” der gibi babasının boynuna sokuluyor ve gülmeye başlıyor. Gelmem diye meydan okuyor resmen. Almaya kalkışırsak da daha kucağından alamadan yakasına paçasına yapışıyor bırakmamak için ve ağlamaya başlıyor. Babası tekrar kucağına alınca da ağlaması bir anda bıçak gibi kesiliyor ve gülmeye başlıyor. Tabi bu durum benim çok işime geliyor o ayrı… Babası kızının ağlamasına dayanamadığı için gün içinde çok yorulan bir anne olarak bu durumu sonuna kadar kullanıyorum…</div><div class="MsoNormal"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkBqxAb2CE9ny_ccYJSjkdJOh3D4JBlizyqsMyodVO8s3l5LvDwvy9Qkmfam_O8iU1ldqKFAbPM2KgdUGkpuLj0cCSOkamFf_83kAcFDUQZyVhiA035cbfBdBlM-QMoPKqSs6qKYlArAv8/s1600/_MG_2840.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkBqxAb2CE9ny_ccYJSjkdJOh3D4JBlizyqsMyodVO8s3l5LvDwvy9Qkmfam_O8iU1ldqKFAbPM2KgdUGkpuLj0cCSOkamFf_83kAcFDUQZyVhiA035cbfBdBlM-QMoPKqSs6qKYlArAv8/s400/_MG_2840.jpg" width="265" /></a></div><br />
</div><div class="MsoNormal">Dedim ya, kızım büyüyor diye, artık yaptığım şeylerin aynısını yapmaya çalışıyor. İşaret parmağımla oyuncağının üzerindeki boncukları çeviriyorum, önce dikkatle izleyip aynı şekilde, yine işaret parmağıyla becerebildiği kadar aynısını yapmaya çalışıyor. Davul şeklinde, vurunca ses çıkaran, ritm tutan, çevirince farklı bir müzik çalmaya başlayan bir oyuncak aldım, ki bu aralar en favori oyuncağımızdır kendisi, ben vurunca o da vuruyor, ben çevirince o da çeviriyor. Biliyorum, her çocuğun geçtiği, geçeceği çok olağan aşamalar bunlar ama insanın kendi yavrusunun birşeyler öğrendiğini görmesi, birşeyleri yapmak için çaba sarfettiğine şahit olması herhalde bir anne için en büyük mutluluk... Bazen boynumu hafifçe eğip, yüzümde hafif bir gülümsemeyle ama en önemlisi de gururla onu izlerken buluyorum ya kendimi, işte o duygu bambaşka bir duygu...</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><br />
</div><div class="MsoNormal"><br />
</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-42717612865874045252011-10-04T14:35:00.001+03:002011-10-04T15:49:29.878+03:00Bababababa...<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">Zaman ne de çabuk geçiyor ben farkına bile varamadan. Tam 7 aydır kalbim bir başka çarpıyor. Mutluyum ben; onu ellerimle büyüttüğüm için, onunla birlikte büyüdüğüm için... Nasıl bir duygudur ki bu, bir çığ gibi büyüyor sevgisi içimde her geçen gün. Bazen yorulduğumu hissettiğimde bir an önce uyusun diye gözlerine bakarken,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>biraz uzun uyuduğunda onu koklayıp öpebilmek için uyansın diye beklemek mi annelik dedikleri acaba? </div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">Dedim ya, bugün 7 aylık oldu benim kızım… Hem küçücük hala, hem kocaman. Hatta o kadar kocaman bir kız oldu ki, üç gündür bülbül gibi şakıyor resmen. Tamam kabul ediyorum, çok uğraştım önce anne demesi için ama o tam üç gündür dur durak bilmeden, bir şeyleri başarmış olmanın verdiği o en büyük keyifle ‘bababababababa’ diyor. </div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgolX4AXmO499vbh76PT7UOzZE7u_MSJ3ExViUhnfFaBRB66Ak4TT7fxrhHB8y0lWgwxlksXLD0dHef_FcrL4Vz4PgkgyY1zAEPD3CKe14kupGt8mbHO7oi4dTq3w4znr9h-dOq0Hq53rdD/s1600/Resim+980.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" kca="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgolX4AXmO499vbh76PT7UOzZE7u_MSJ3ExViUhnfFaBRB66Ak4TT7fxrhHB8y0lWgwxlksXLD0dHef_FcrL4Vz4PgkgyY1zAEPD3CKe14kupGt8mbHO7oi4dTq3w4znr9h-dOq0Hq53rdD/s400/Resim+980.jpg" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt;">Bir de kime çekmiş bilinmez, çok inatçı, çok asi bir kızım var benim. Yapmak istemediği hiçbir şeyi yapmıyor. Oyunla bile yaptıramıyoruz çoğu zaman istemediği bir şeyi. Bu aralar en nefret ettiği şey ana kucağında oturmak. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>O kadar direniyor ki oturmamak için, öyle bir köprü kuruyor ki, oturtabilene aşk olsun! O kadar geriyor ki kendini, zorlamak da mümkün değil, beline bir şey olacak korkusuyla. </div><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt;">Hala desteksiz oturamıyor, zaten oturmayı da sevmiyor. Oturtmaya çalıştığımda ayakları ile yerden güç alıp ayağa kalkmaya çalışıyor sürekli. Bu gidişle, oturmayı öğrenmeden ayağa kalkacak benim kızım. <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0_QIa0lUuaur3XkgAyBPY9WRjkjLIo-ICp6SOilGYPoFaEC8kaFnEI44FGKwMsPRNgnE_EO45fnQIb2awvGpQ-DOOY-0welCaC8EJgYgevEZBdmyQpwo5nKOE-Jjk7VDxuuleJcwC5pSt/s1600/Resim+991.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" kca="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0_QIa0lUuaur3XkgAyBPY9WRjkjLIo-ICp6SOilGYPoFaEC8kaFnEI44FGKwMsPRNgnE_EO45fnQIb2awvGpQ-DOOY-0welCaC8EJgYgevEZBdmyQpwo5nKOE-Jjk7VDxuuleJcwC5pSt/s400/Resim+991.jpg" width="400" /></a></div></div><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt;">Ek gıda maceramıza gelince; hala yoğurt yemiyor, meyveyi ise canı istediği kadar yiyor. Ben de iyice soğutmamak adına hiç zorlamıyorum. Bu ay kahvaltıya, sebzelere, çorbalara başlayacağız. Bakalım ilerleyen günlerde bizi neler bekliyor…</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-30630734781073006152011-09-25T22:25:00.001+03:002011-09-25T22:25:43.026+03:00Bir minik tavşancık<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Şu an eşimin şehir dışı seyahatleri sebebiyle Eskişehir’de ailemin yanındayım. Son günlerde zaten berbat olan uykularımız iyice içinden çıkılmaz bir hale geldi. Geceleri çok sık uyanan kızım, artık uyandığında tekrar uyumak istemiyor ve bu durum beni gerçekten çok zorlamaya başladı. Öyle ki, geçen gece annemi uykusundan uyandırıp ondan yardım istedim çaresizlikten. Gündüzleri ise zaten kendi kendine oyalanmayı sevmeyen kızım bir saniye bile yalnız kalmak istemez oldu. Bir de ek gıdaya geçmiştik ya, son birkaç gündür zaten yoğur yemeyen kızım o çok sevdiği şeftali püresini ve elmayı da yemez oldu. Hatta kaşıktan bile korkar oldu sanki. Almamak için ağzını sımsıkı kapatıyor ve kafayı iki yana sallıyor hayır der gibi. Biliyorum ki, bu huzursuzluğu sebepsiz değil… Minik kuzumun ilk dişi çıkıyor. Alt orta dişlerden sol taraftaki bize merhaba dedi üç gün önce. İlk fark ettiğimde topluiğne ucu kadar bir beyaz nokta vardı, şimdi iyice yarılmış durumda ve dişin tüm yüzeyi görülüyor. Umarım bu süreci en hafif şekilde atlatırız. Biraz rahatlatmak için dişe sürülen jellerden aldım belki biraz faydası olur diye ama sürmek ne mümkün, ağzını sıkıca kapıyor ve hiçbir şeye izin vermiyor. İlerleyen günlerde umarım daha net bir fotoğrafını da çekebilirim. Şimdilik çekebildiğim bu tek kare ile idare edeceğiz.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEil6rW85HxWuyjBCpxqzZ9Q8PLk6zaOtWp4qu1tGqlFZuOHWVUIX_zi5ReQzQFPWj4PbFn_grOGHm1ePKpVJTMFM4yy-9Yp9_7AYpDhQXlTUcG6sTtZ62LL91EfhlKS5RSj7L_nkQRXnVJN/s1600/Resim+885.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hca="true" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEil6rW85HxWuyjBCpxqzZ9Q8PLk6zaOtWp4qu1tGqlFZuOHWVUIX_zi5ReQzQFPWj4PbFn_grOGHm1ePKpVJTMFM4yy-9Yp9_7AYpDhQXlTUcG6sTtZ62LL91EfhlKS5RSj7L_nkQRXnVJN/s400/Resim+885.jpg" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bu arada emekleme çalışmalarımız son hız devam etmekte. Aslında daha çok sürünüyor diyebiliriz. İki gündür dururken tam emekleme pozisyonuna geçiyor ama iş ilerlemeye gelince beceremeyip tekrar sürünmeye başlıyor hedefindeki oyuncağına ulaşmak için. Ha bir de o yan duruşu yok mu tek dirseğinin üzerinde, beni benden alıyor…</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHWQJTpUOjg1QGx0Ql2W-Imed-yDycScQAuDkhtUeeH5MNyUKt3VCUHDb2-kh2dqKQL-Th8iSueCYhvZTWS9g6KoLby2d2lk2ZYbgpAi69kBYkA1DTy4VXvGqDkbayilQgXNsJonNFwiKK/s1600/25092011225.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hca="true" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHWQJTpUOjg1QGx0Ql2W-Imed-yDycScQAuDkhtUeeH5MNyUKt3VCUHDb2-kh2dqKQL-Th8iSueCYhvZTWS9g6KoLby2d2lk2ZYbgpAi69kBYkA1DTy4VXvGqDkbayilQgXNsJonNFwiKK/s400/25092011225.jpg" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br />
</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-5985523600460481262011-09-23T17:14:00.002+03:002011-09-25T12:12:40.323+03:00Yer misin, yemez misin?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDvUEObFwpOURIFBCkBBuiFmQpZxkhIebcNlRN_YXSoYgQPqUv7I9YD1aGAlQPHyqwLMNIHyrdQXopLqaqSzvIy6P_g_zvGdA_k03no8s-Y-wO_NGqNjzJYcgxWjO9kyfoK8N2H1cMpaa3/s1600/ek+g%25C4%25B1da.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hca="true" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDvUEObFwpOURIFBCkBBuiFmQpZxkhIebcNlRN_YXSoYgQPqUv7I9YD1aGAlQPHyqwLMNIHyrdQXopLqaqSzvIy6P_g_zvGdA_k03no8s-Y-wO_NGqNjzJYcgxWjO9kyfoK8N2H1cMpaa3/s400/ek+g%25C4%25B1da.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">6 ayı doldurmamızla beraber ek gıda maceramız başladı. İdil’in sadece anne sütü alması ve kilosunun fazla olması sebebiyle ilk ay sadece meyve püresi ve yoğurt ile başladık. Biz öyle başladık ama İdil hanım sadece meyve püresi ile başladı diyebiliriz aslında. Sevmedi kızım yoğurdu. Kendim de mayalasam, hazır da alsam, içine meyve püresi de katsam, pekmez de katsam fayda etmedi. Belki sevmedi ama annesi de pes etmedi henüz. Denemelerimiz tüm hızıyla devam etmekte… Bu arada mama sandalyesinde oturmayı çok sevdi İdil… Kim bilir belki sevgili kuzeni Nilsu’dan kızıma armağan olduğu içindir… <span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-79425237509885391902011-09-23T17:08:00.011+03:002011-09-25T12:18:55.569+03:00Büyüdük işte<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Daha önce söylemiştim ya, İdil tam 2,5 aylıkken ilk tatilimize gittik. Benim minik İdil’im tam da 19 Mayıs günü ilk kahkahasını attı. Tabi ki çıngırağını sallayan babasına… Ve ben o ilk kahkahayı kısa bir şokun ardından cep telefonuma sarılıp kayıt altına aldım. Videoya çekmesi benden, izlemesi </span><a href="http://www.vimeo.com/28305404"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">sizden…</span></a><br />
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"></div><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjalDJv-lUig5l4hVRhRzJXtmaB69FsDDjz57cRDu_EKfHPlfebwKqgdzk4mRXVRgI4p8g95HnsSErY5JARf0xv9GHO7FOlMVZsYMUqyv499tnKU6fwRUHtYQ6g3nr7_T_mA3rOgCRth0Ek/s1600/b%25C3%25BCy%25C3%25BCyoruz+ilk2.jpg" imageanchor="1" style="cssfloat: left; margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hca="true" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjalDJv-lUig5l4hVRhRzJXtmaB69FsDDjz57cRDu_EKfHPlfebwKqgdzk4mRXVRgI4p8g95HnsSErY5JARf0xv9GHO7FOlMVZsYMUqyv499tnKU6fwRUHtYQ6g3nr7_T_mA3rOgCRth0Ek/s400/b%25C3%25BCy%25C3%25BCyoruz+ilk2.jpg" width="400" /></a></div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Unutmamak adına, ilk kez 4 aylıkken yüzüstü döndü, 5 aylıkken denize girdi, ayağını emmeye başladı ve 6 aylıkken ilk kez salıncağa bindi, henüz emekleyemese de sürünmeye başladı tek bacağından destek alarak. </span></div><br />
<div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDCT2sPAJE_b12EErj_GwGFViFdG1N4jQiEXRi04K8wXo95gdTTodoV5lpZO5yWnN795OTZLLxY9pQJ6sDvF-L1y3OJz74PL_42NEDbsbsTKBqF1becRxxb5wK98h9jPxfYH66iu33Zd8Z/s1600/b%25C3%25BCy%25C3%25BCyoruzilk3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hca="true" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDCT2sPAJE_b12EErj_GwGFViFdG1N4jQiEXRi04K8wXo95gdTTodoV5lpZO5yWnN795OTZLLxY9pQJ6sDvF-L1y3OJz74PL_42NEDbsbsTKBqF1becRxxb5wK98h9jPxfYH66iu33Zd8Z/s400/b%25C3%25BCy%25C3%25BCyoruzilk3.jpg" width="400" /></a></div><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgW-Wdkb4ccwj6W0uxkTuwaNfDO72UWizyKqyJO_8DNdwN1hrXPWO_efdTTsfMKUcPllQIU2x5LtgouYt4UaJLv2dDFf8La6LjV7btWZWLX3s7gCupsn0mfx0XWhegQ0PjG0bj4oIGCoht1/s1600/b%25C3%25BCy%25C3%25BCyoruz-ilk1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hca="true" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgW-Wdkb4ccwj6W0uxkTuwaNfDO72UWizyKqyJO_8DNdwN1hrXPWO_efdTTsfMKUcPllQIU2x5LtgouYt4UaJLv2dDFf8La6LjV7btWZWLX3s7gCupsn0mfx0XWhegQ0PjG0bj4oIGCoht1/s640/b%25C3%25BCy%25C3%25BCyoruz-ilk1.jpg" width="416" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"></div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-20314704900953237442011-09-23T16:57:00.004+03:002011-09-25T12:14:16.693+03:00Uyusun da büyüsün<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuPRGN9r2JlxvV3gHwaMtkn3Sq_uQ_qZ_2bfcSjKFulA6nthBovkaLTpJu9xrrnNij0TJUVELQ0I55Hs5QEDBIjD0Jlu4ymIuJqv_YeLdAnRJY6tA4pSks4K_-zRqjQKBwmcebnLMGkNAu/s1600/Resim+111.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hca="true" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuPRGN9r2JlxvV3gHwaMtkn3Sq_uQ_qZ_2bfcSjKFulA6nthBovkaLTpJu9xrrnNij0TJUVELQ0I55Hs5QEDBIjD0Jlu4ymIuJqv_YeLdAnRJY6tA4pSks4K_-zRqjQKBwmcebnLMGkNAu/s400/Resim+111.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Eşim şehir dışından bir iş almıştı ve sürekli şehir dışına gitmek zorunda olacaktı. Bu sebeple İdil tam 1 aylıkken doktor kontrolünün hemen ardından Eskişehir’e gittim ailemin yanına. Aslında annemle birlikte döndük demek daha doğru olur. Böylesi hem benim için çok daha rahat olacaktı, hem de babamı daha fazla yalnız bırakmamış olacaktık.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Daha önce de bahsettiğim gibi ilk ayımız çok da problemli geçmemişti. Birinci ayın sonunda iyice düzene girmeyi beklerken bir anda uyku problemlerimiz baş gösterdi. Gündüz uykuları yok denecek kadar azaldı. Çok zor uyuyordu, tam yerine koyarken uyanıyordu, uyanmasa bile hemen sonrasında sıçrayarak uyanıyordu, ya da sorunsuz bir şekilde uykuya dalsa bile yarım saatten fazla uyumuyordu. Zaten gün içinde yeterince uykusunu alamıyordu ve akşam saatlerinde iyice uykusu geldiği için sürekli ağlıyordu. 3-4 saati buluyordu uyuması ağlama nöbetlerinden sonra sakinleşmesiyle birlikte. Emzirerek uyutamıyordum o dönemde, çok ağlıyordu ve direniyordu. Kucakta, göğsümüzde uyuyordu sadece pışpışlanarak. Aslında anneannesinin göğsünde demek daha doğru olur. Bu işi benden çok daha iyi beceriyordu annem nedenini bir türlü anlayamasam da. Zaten iyice geç saatlerde uyuyordu ve her gece 3’te uyanır olmuştu kurulu saat gibi. Ve hava aydınlanana kadar yaklaşık 2 saat boyunca uyumuyordu. Sürekli ağlıyordu bu süre içinde, sonunda bitap düşüp tekrar uyuyordu ve yaklaşık 1,5-2 saat daha uyuyordu. Birkaç hafta sonra pusetini eve çıkarma fikri geldi aklımıza. Puseti bizim kurtarıcımız olmuştu. Çünkü artık ne annemde, ne de bende hal kalmamıştı. Zaten iri bir bebek olarak dünyaya gelen İdil, tam gaz kilo almaya devam ediyordu ve 2. ayın sonunda 7 kilo olmuştu bile. Saatlerce kucakta taşımaktan dolayı ne elimiz, kolumuz tutuyordu, ne de belimiz. Gündüzleri pusetinde uyumaya başlamıştı kısa da olsa. Gece nöbetlerinde de yine pusetinde sakinleştirip, uyutup yatağına alır olmuştum. Puset benim vazgeçilmezim olmuştu artık.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Sonra 2. ay kontrolü için tekrar Ankara’ya döndüm ve yaklaşık 1 hafta kadar kaldım. Tekrar Eskişehir’e döndüğümde çok büyük bir fark vardı uykularımızda. Evet, belki hala zor uykuya dalan bir bebekti İdil ama artık gece 3-5 nöbetlerimiz sonra ermişti. Akşam 9 civarında uyuyordu, yaklaşık 5 saatlik bir uykudan sonra uyanıyordu, uykusu hiç açılmadan emziriyordum ve bir 3 saat falan daha uyuyordu, sonra tekrar bir uyanış ve sonrasında 1,5-2 saatlik bir uyku daha ve sabah oluyordu. Hatta tam 2,5 aylıkken gittiğimiz ilk tatilimizde bile bozulmamıştı bu düzeni. Tek fark ilk uykuya geçişi pusette yapmasıydı. Gece odaya geçince onu tekrar yatağına alıyorduk ve aynı periyotta uykusuna devam ediyordu. Sonraları gündüz uykularında ayakta sallamaya başladım çünkü puseti sürekli ev ve araba arasında taşımak çok zor oluyordu tek başıma. Bir süre öyle devam etti ama sonrasında ayakta sallamayı da reddetti günlerce süren çabalarıma rağmen. Tekrar pusete geri dönüş yapmıştık ki onu da istememeye başladı bir anda. Sadece emzirerek uyutur olmuştum ama yine de fena sayılmayan bir düzeni vardı. Büyüyordu artık kızım…</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">…mı acaba?</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Sonra ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum ama kızımın düzeni bir anda bozuldu 3,5 aylıkken. Önceleri uyuduktan 2-3 saatlik ilk uykudan sonra saat başı uyanmaya başladı. Çok kısa bir süre sonra daha da beter hale geldi ve o ilk 2-3 saatlik uykuda kayboldu. Yarım saatte bir uyanır hale geldi. Bazen arada 1 saat ya da biraz daha fazla uyuduğu oluyordu ama genelde her yarım saatte bir uyanıyordu. Günlerce süren uykusuz gecelerin ardından daha fazla dayanamayarak pes ettim ve yanımda yatırmaya başladım. İyi mi ettim, kötü mü hala emin değilim ama artık belli bir saate kadar park yatağında yatırıyorum, belli bir saatten sonra kendim de uyuyabilmek için yanıma alıyorum. Artık tam bir kısır döngü içerisindeyim, bu durum onu iyice bana bağımlı kılıyor ama kızım asla başka türlü uyumaz oldu. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Belki bu satırları okurken aklınıza bir sürü alternatif yöntem ve çözüm yolu geliyordur ama bu süre içinde denenebilecek her şeyi denedim. Sonuç olarak kızım şu an 6,5 aylık ve sadece emerek uyuyor ve biz hala yan yana yatıyoruz. Bense hala farklı şeyleri deneyerek bir gün her şeyin düzene gireceğini umuyorum</span>…</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-87132552352801843472011-09-22T17:01:00.002+03:002011-09-25T12:14:55.499+03:00Çekirge misali<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJGt21Tyurz8C-DKfBPwSRY_RTR4CkAwPuR3MOE34B_DgOkOQyP-ZbqpPmtTdIPg9EzDd3ASh-ys89ixjldLJzLDf8ttfMidLRMEhGrr1snpONznLLnRuuOeOZ5rnjnJRiSUXHOnHdXdip/s1600/s%25C4%25B1%25C3%25A7rama.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hca="true" height="298" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJGt21Tyurz8C-DKfBPwSRY_RTR4CkAwPuR3MOE34B_DgOkOQyP-ZbqpPmtTdIPg9EzDd3ASh-ys89ixjldLJzLDf8ttfMidLRMEhGrr1snpONznLLnRuuOeOZ5rnjnJRiSUXHOnHdXdip/s400/s%25C4%25B1%25C3%25A7rama.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">İlk doğduğu günden itibaren duymaması gereken çok ufak sesleri bile duyuyordu uykuya dalmak üzereyken ya da uykusunda. Her sesi duyması mı buna sebep oluyordu, yoksa bir türlü derin uykuya geçememesi mi bilmiyorum ama sürekli sıçrıyordu bebeğim. Sürekli araştırıyordum, farklı doktorlara soruyordum ama cevap hep aynıydı. Bazı bebeklerde görülebilen bir durumdur, ortalama 6 ayda, ya da en kötü ihtimalle 1 yaş civarında geçer. Eğer sıçradıktan sonra ellerde, kollarda kasılma gibi bir durum olmuyorsa korkulacak bir şey yok, nörolojik bir şey değildir. Tamam, kötü bir durum değil ama bebeğim uyuyamıyordu bu yüzden ve ben perişan oluyordum. İlk ayın sonunda zaten zor uyuyan bir bebek haline gelmişti, çoğu zaman daha beşiğine koyarken uyanıyordu uykusunun çok hafif olmasından dolayı. Uyutup, iyice dalmasını da bekledikten sonra yerine koyarken sırtımdan, o anki hareketimle kemiklerimden gelen çıt sesine uyandığını bilirim. Yerine koyarken uyanmasa bile üç beş saniye sonra sıçrayarak uyanıyordu. Başında ne olur uyanmasın diye bekler olmuştum yatırdıktan sonra. Bir sıçradı, iki sıçradı…oh tamam uyanmadı, bu sefer daldı diye düşünürken bir sıçrayış daha… Veeeeeee üçüncü sıçrayışta gözlerini açıyordu. Bütün o uyutma seremonisine sil baştan başlıyorduk. Yüzüstü yatırmamı söyleyenler olmuştu hem sıçrama sorununu çözer, hem de daha kaliteli bir uykusu olur diye ama ben bir türlü cesaret edemiyordum. Eğer kızımı yüzüstü yatırırsam, bir saniye bile gözlerimi kapayamayacaktım ya nefes alamaz, ya uykuda fark etmezse diye. Yaklaşık 4 aylıkken sırtüstü yatarken yüzüstü dönmeyi öğrenmişti. Sonra bir gece daha sonra değineceğim uyku problemlerimizden dolayı yan yana yatarken bir anda kıpırdamasıyla uyandım sabaha karşı. Yaklaşık 4,5 aylıktı. Uyku sersemiydi ama gözleri açıktı ve yan dönmeye çalışıyordu sanki. Birinci denemede başarısız oldu, ikinci deneme yine başarısız... Üçüncü deneme çok daha kuvvetliydi ki bir anda kendini yüzüstü buldu. Hiç dokunmadım, izledim. Kafasını sağa çevirdi olmadı, düz koydu olmadı, sonra sola doğru çevirdi ve uyumaya devam etti minik kızım. Tabi ben uyumayı bırakıp onu kontrol ettim uyanana kadar. O arada fotoğrafını çekmeyi de ihmal etmedim tabi ki. Sonraki birkaç gün sadece öğle uykularında yine kontrollü bir şekilde yüzüstü yatırdım. Gerçekten de asla yarım saati geçmeyen öğle uykuları 1 saati geçkin bir süreye uzamıştı ve artık sıçramıyordu. Birkaç günün sonrasında, başını artık tamamen kontrol edebildiğinden emin olduktan sonra geceleri de yüzüstü yatırmaya başladım. İşte o gün bu gündür artık sıçramıyor kızım.</span></div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-23480018026256101642011-09-16T18:14:00.001+03:002011-09-22T17:02:21.693+03:00Mimlendim - Nurturia<div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Sevgili Nurturia arkadaşım Codid yani </span><a href="http://cilgintekme.blogspot.com/"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">çılgın tekme</span></a><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> beni mimlemiş… Konu mu ? Tabi ki Nurturia! </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ablamdan duyup üye olmuştum ama hamileliğim boyunca, hatta İdil 1 aylık olana kadar bir daha siteye giriş yapmamıştım aslında…</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Şimdi mi? Başucu kitabım oldu… Çok şey öğrendim, azıcık da olsa bildiklerimi paylaştım… Yeni ve çok güzel arkadaşlarım oldu sayesinde aynı dili konuştuğum… Kimi yakında, kimi uzakta bir sürü arkadaşı oldu kızımın… Merak ettiğim bir şey olduğunda telefona sarılmak yerine güncelleme girip altına yazılan yorumlarda cevap arar oldum… Kızımın verdiği tatlı yorgunluğu, orada atar oldum üzerimden… Diğer annelerin sevincine, üzüntülerine ortak olur oldum… Kızımdan başka çocukların ilkleriyle de yüzümde tatlı bir tebessüm oluşur oldu…Annelik onunla daha keyifli, daha rahat oldu…</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Veeee, beni takip eden tüm Nurturia annelerini mimliyorum </span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><div class="MsoNormal"></div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-70071834435770645012011-09-11T23:18:00.001+03:002011-09-12T17:33:19.118+03:00Bu bir pişmanlık yazısıdır<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Ablamın kızı Nilsu hiç emzik almadı. Ablam bu konuda çok sıkıntı yaşadığından dolayı iki gece hastane yatışının ardından eve geldiğimizde, ilk iş olarak İdil’e emzik verdi. Benim minik kızım emziği çok sevdi, büyük bir zevkle emziğini emmeye başladı. Emzirdikten sonra emziğini veriyordum, biraz kucakta sallanmayla uyuyordu. Gün içinde de uyanık olduğu anlarda emziğiyle gayet güzel oyalanıyordu, pusetinde emziğiyle kendi kendine uyuyordu. Gece emziğiyle uyuduktan sonra sıkı sıkıya tuttuğu emziği zorla ağzından çıkarıyordum gece tedirgin olmayayım diye. Hani demiştim ya kızım ilk zamanlarda çok sakindi diye, ben emziği sadece ağladığında susturmak için verir oldum bir süre sonra. Çok da ağlamadığı için bir baktım ki, bir süre sonra emziğini hemen hemen hiç vermez olmuşum. Yaklaşık 20 günlük emzik maceramızın sonunda ne mi oldu? Benim sevgili kızım emzikten tamamen soğudu ve bir daha asla emzik almadı. Şimdi mi? Hala deniyorum hemen hemen her gün. Sonuç mu? Artık beni emzik yerine kullanan ve asla kendi kendine oyalanmayan bir kızım var! Emziğini de her oyuncağını, eline geçen her nesneyi ağzına götürdüğü gibi ağzına götürüyor, birkaç ısırıktan sonra da fırlatıp atıyor…</span><br />
<span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"></span><br />
<div class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">İşte size kızımın emzik aldığı ama artık mazide kalan günlerden bir kare… </span></div><div class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWOK5_wsOLSzkNuD385btVIkuiVx5jcuR8MQoNncLJjd-pcQn0aZD4EY9QUAWVl8ws95ZcZZxM1tNklHvHiKI7cVWV7TMDg4q1g-aEBFlVTndQ7sYs8LxF65YvMK94jHoI69V84ZXdAHTz/s1600/pi%25C5%259Fmanl%25C4%25B1k.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWOK5_wsOLSzkNuD385btVIkuiVx5jcuR8MQoNncLJjd-pcQn0aZD4EY9QUAWVl8ws95ZcZZxM1tNklHvHiKI7cVWV7TMDg4q1g-aEBFlVTndQ7sYs8LxF65YvMK94jHoI69V84ZXdAHTz/s400/pi%25C5%259Fmanl%25C4%25B1k.JPG" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"></span><br />
<div class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Peki ben ne mi yapıyorum? Göz göre göre kızımı emzikten soğuttuğum ve çok büyük bir rahatlığı kendi ellerimle yok ettiğim için her gün kafamı taşlara vuruyorum!</div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-15217524173197769482011-09-11T23:12:00.006+03:002011-09-12T17:32:09.360+03:00İlk günler<div class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">İlk günlerimiz çok rahat geçti aslında. Ablamın kızı Nilsu’dan sonra çok sakin bir bebek gibi gelmişti idil bize. Uyuması gerektiği kadar uyuyor, her normal bebek gibi ara sıra ağlıyordu. Bizi tek zorlayan, ilk günlerde gece gündüz ayrımı henüz oluşmadığı için bütün günü üç saat uyku, sonrasında beslenme, alt değişimi, biraz oyalanma ve tekrar uyku olarak geçiren kızım akşam 9-10 civarı uyanıp, gece yarısını geçmeden tekrar uyumamasıydı. </span></div><div class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
<span style="font-size: large;"></span></span></div><div class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwVnx2BaYCt_c5a0MQNCs5AIVHetsJPzmBS6zZA_vsl7vLPdxAaTtBiBtza1pyDJVnb3MWCkuozGqKDHrMxTvh9lP65VkSSjD_Yvk3_OIUldF8phmHEEelmb-dDtsiJ1BUqdOKK1ksL5J3/s1600/ilkg%25C3%25BCnler.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwVnx2BaYCt_c5a0MQNCs5AIVHetsJPzmBS6zZA_vsl7vLPdxAaTtBiBtza1pyDJVnb3MWCkuozGqKDHrMxTvh9lP65VkSSjD_Yvk3_OIUldF8phmHEEelmb-dDtsiJ1BUqdOKK1ksL5J3/s400/ilkg%25C3%25BCnler.JPG" width="400" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Bir de iri bir bebek olarak dünyaya geldiği için sanırım olması gerekenden biraz daha fazla iştahlıydı. İlk günlerde kızımın doymadığını hissettiğim için mama takviyesinde bulundum. Bir öğün anne sütü, diğer öğün mama şeklinde gittik ilk ayımızda. İkinci ay mamayı bir ya da iki öğüne düşürdüm. Ablamın tavsiyesi üzerine, mamanın rehavetine hiç kapılmadım, ısrarla ve inatla emzirmeye devam ettim ve 2. aydan sonra mamayı tamamen kestim. Gaz problemi sürekli olmasa da, birkaç kere bizi ciddi anlamda sıkıntıya soktu ve bu sebeple gaz için damla kullanmaya başladık. Bilmiyorum, belki de ilaçtan dolayı çok sıkıntılı geçmemiştir. Zaten ilacı da 3 ayın sonunda tamamen bıraktım.</span></div><div class="MsoNormal" style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><br />
</span></div><div style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"><span style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Aklıma gelmişken, kızım ilk doğduğu gün kafasını dimdik tutabiliyordu. Rahmetli babaannem ben ilk doğduğumda benim için “maşallah, nasıl da dimdik tutuyor kafasını” demiş. Eeeee, annesinin kızı diyorum ben de, babasının kopyası diyenlere inat…</span></div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8925687931240578872.post-48302913643950689022011-09-09T17:25:00.001+03:002011-09-09T17:28:10.883+03:00Merak edenlere<div style="font-family: Georgia,"Times New Roman",serif;"><span style="font-size: small;">Kızım 4.245 gr. olarak doğdu. Aslında 2 gündür dünyaya gelmek, bize merhaba demek istiyormuş ama kilosu ve koca kafası yüzünden yapamıyormuş. Her işte bir hayır var derler ya, gerçekten öyleymiş. Normal doğum diye de çok fazla zorlamamak gerekiyormuş...</span></div>idilin getirdiklerihttp://www.blogger.com/profile/12844141423012119605noreply@blogger.com0